Deyimler ve Deyimlerin Yazılış Kuralları
Deyimler, dilimizdeki kalıplaşmış sözlerdir. Genellikle bir kavramı veya durumu daha kısa ve öz bir şekilde ifade etmek için kullanılırlar. Deyimlerin kendine özgü kuralları vardır. Bu kurallar, deyimlerin anlamını ve kullanımını belirler.
Deyimlerin kuralları şu şekilde sıralanabilir:
- Deyimler, genellikle iki veya daha fazla kelimeden oluşur. Örneğin, “el ele vermek”, “başına gelmek”, “akıl vermek” gibi.
- Deyimlerin kelimeleri, gerçek anlamlarından farklı anlamlara gelebilir. Örneğin, “el ele vermek” deyiminde “el” ve “vermek” kelimeleri gerçek anlamlarından farklı anlamlarda kullanılmıştır.
- Deyimler, genellikle kalıplaşmış bir şekilde kullanılır. Örneğin, “el ele vermek” deyimi “el ele vererek”, “el ele vermekten” gibi farklı şekillerde kullanılmaz.
- Deyimler, genellikle bir cümle içinde tek başına kullanılır. Örneğin, “el ele vermek” deyimi “El ele verdiler.” şeklinde bir cümle içinde kullanılır.
Deyimlerin kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:
- Deyimler, genellikle mecaz anlamlarında kullanılır. Örneğin, “el ele vermek” deyimi “birlikte çalışmak” anlamına gelir.
- Deyimler, genellikle günlük konuşma dilinde kullanılır. Yazılı dilde de kullanılabilirler, ancak daha az sıklıkla kullanılırlar.
- Deyimlerin anlamlarını bilmek, dilimizi daha iyi anlamamızı sağlar.
Aşağıda verilen örneklerden açıklaması sitede yayımlananları link olarak işaretledim. Tıklayarak anlamlarına bakabilirsiniz. Bütün deyimler harf sırasına göre sıralama yapılmıştır. Linki verilmeyen deyimlerimizin açıklamaları fırsat buldukça yapılacak ve konu içeriği aralıklarla güncellenecektir.
Kerimuusta.com/Kerim Yarınıneli
Yararlanılan kaynaklar:
- Türk Dil Kurumu
- TDK Yazım Kılavuzu
- TDK Sözlük
- Vikipedi
Deyimlerden Örnekler:
- Abacı, Kebeci, Ara Yerde Sen Neci
- Aça Dokuz Yorgan Örtmüşler, Yine uyuyamamış
- Ağzına Tükürmek
- Ağzından Baklayı Çıkarmak
- Akıntıya kürek çekmek
- Altı Kaval üstü Şeşhane
- At Binenin, Kılıç Kuşananın Şah’ım!
- Ayıkla Pirincin Taşını
- Baldırı çıplak,
- Balık Baştan Kokar
- Başının etini yemek,
- Bıldırcının Beyliği Arpa Biçimine Kadardır
- Cami yıkılmış ama mihrap yerinde,
- Çam devirmek,
- Çanak tutmak,
- Çantada keklik,
- Devede kulak,
- Eski Çamlar bardak oldu
- Fincancı Katırlarını Ürkütmek
- Göbeği çatlamak
- Gökten Zembille İnmek
- Gönlünden geçirmek,
- Göz atmak,
- Günah Keçisi
- İlk Göz Ağrısı
- İpe Un Sermek
- Karamanın Koyunu, sonra çıkar oyunu
- Kulak asmak,
- Kulak vermek,
- Lafla Peynir Gemisi Yürümez
- Mübalağa Etmek
- Öküz altında buzağı aramak
- Pabucu Dama Atılmak
- Sakla samanı, gelir zamanı
- Şeytan görsün yüzünü
- Tabakhaneye B*k Yetiştirmek
- Toprağı Bol Olmak
- Üzerine tuz biber ekmek,
- Veryansın etmek,
- Yağlı kuyruk,
- Yağlı müşteri,
- Yüz görümlüğü
- Yüzünü Bulan (Yüzsüz) Astarını da İster
- Zıvanadan Çıkmak
Bir yanıt yazın