Ziya Gökalp: Türkçülüğün Büyük Düşünürü

Ziya Gökalp: Türkçülüğün Büyük Düşünürü

Türkçülüğün Büyük Düşünürü

Ziya Gökalp, 23 Mart 1876’da Diyarbakır’da doğdu. İlk öğrenimini Diyarbakır’da tamamladıktan sonra Askeri Rüştiye (1890) ve Askeri İdadi’yi (1894) bitirdi. Bu dönemde edebiyat ve tarihe olan ilgisi gelişti. İstanbul’da girdiği Mülkiye Baytar Mektebi’nde Batı düşüncesiyle tanışarak Fransızca kitaplar okumaya başladı. Ancak bu faaliyetleri ve muhalif duruşu nedeniyle dikkat çekti ve bir süre hapis yattı. Eğitim hayatı yarıda kesilen Gökalp, Diyarbakır’a dönmek zorunda kaldı.

Düşünce ve Siyasi Faaliyetleri

1908’de II. Meşrutiyet’in ilanıyla siyaset sahnesinde etkin bir rol oynayan Gökalp, Diyarbakır’da İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yerel şubesini kurarak siyasete resmen adım attı. Daha sonra Selanik’e giderek cemiyetin genel merkez üyeliğine seçildi. Bu dönemde kaleme aldığı yazılar ve şiirler, özellikle Genç Kalemler, Türk Yurdu ve Yeni Mecmua gibi dergilerde yayımlandı. Türkçülük hareketinin fikir babalarından biri olarak anılmasında bu yazıların büyük etkisi oldu.

1912 yılında Ergani Maden milletvekili seçilerek Meclis-i Mebusan’da yer aldı. İstanbul’a taşındıktan sonra Türk Ocağı çatısı altında çalışmalarına devam etti ve Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak (1918) adlı kitabında Türkçülük düşüncesini sistematik bir şekilde ortaya koydu.

Gökalp’in Eserleri ve Düşünceleri

Ziya Gökalp, Türkçülük düşüncesini şekillendiren pek çok esere imza attı. “Türkçülüğün Esasları” (1923), bu akımın temel ilkelerini belirleyen ve Türk milliyetçiliğinin entelektüel zeminini oluşturan en önemli eserlerinden biridir. Bu kitapta, milli kimlik, dilde sadeleşme, tarih bilinci ve modernleşme konularını ele alarak Türk milletine bir yol haritası sundu.

Gökalp’in folklor ve mitolojiye olan ilgisi ise Altın Işık (1923) adlı eserinde belirginleşir. Bu kitapta, Türk masallarını ve efsanelerini sade bir dille yeniden anlatmıştır. Türk kültürüne duyduğu bağlılık, bu masallarda milliyetçi bir bakış açısıyla yansıtılmıştır.

Türk Töresi (1923) ise Türk toplumunun geleneksel değerlerini ve töresini inceleyen bir eserdir. Gökalp, bu kitabında Türklerin tarih boyunca geliştirdiği sosyal ve hukuki yapıları analiz ederek milli kültürün korunmasının önemine dikkat çekmiştir.

Bir diğer önemli çalışması olan Türk Medeniyet Tarihi, Gökalp’in tarih anlayışını yansıtan kapsamlı bir eserdir. Türk milletinin medeniyet birikimini analiz eden bu kitap, onun tarihsel ve sosyolojik perspektifini ortaya koyar. Eser, Gökalp’in ölümünden sonra yayımlanmıştır (1926).

Şiirlerinde ise milli duyguları harekete geçiren sade ve akıcı bir dil kullanmıştır. “Çobanla Bülbül“, “Kızıl Elma” ve “Şaki İbrahim Destanı” gibi şiirlerinde Türk halkının geleneklerini, tarihini ve ideallerini konu edinmiştir.

Savaş Yılları ve Sürgün

Gökalp, I. Dünya Savaşı sırasında İttihat ve Terakki’nin etkili isimlerinden biri olarak Darülfünun’da (İstanbul Üniversitesi) sosyoloji dersleri verdi. Savaşın ardından Malta’ya sürgüne gönderildi (1919-1921). Sürgün yıllarında bile üretkenliğini sürdüren Gökalp, bu dönemde düşüncelerini derinleştirerek memlekete döndükten sonra yeni eserler kaleme aldı.

Cumhuriyet Dönemi ve Son Yılları

Cumhuriyet’in ilanından sonra Diyarbakır milletvekili seçilen Ziya Gökalp, bu dönemde fikirlerini daha geniş kitlelere ulaştırmaya odaklandı.

Gökalp’in şiir, masal, tarih ve sosyoloji alanında kaleme aldığı eserleri, Türk edebiyatı ve düşünce dünyasında derin izler bırakmıştır. Ziya Gökalp, 25 Ekim 1924 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybetmiştir. Ölümünden sonra yayımlanan Türk Medeniyet Tarihi ve diğer eserleri, onun fikirlerinin önemini daha da artırmıştır.

Gökalp’in Mirası

Ziya Gökalp, Türk milletine milliyetçi, modern ve evrensel bir perspektif sunan öncü bir düşünürdür. Şiir, hikâye ve bilimsel incelemeleriyle Türk kimliğinin modernleşme sürecindeki temellerini atan Gökalp, Cumhuriyet ideolojisinin şekillenmesinde de büyük bir rol oynamıştır. Eserleriyle, Türk edebiyatının ve düşünce dünyasının önemli mihenk taşlarından biri olmayı başarmıştır.

Kerim Usta

Yorum yapmaya ne dersiniz?