Kadın İşçilerin Hakları ve İşveren Yükümlülükleri

Kadın İşçilerin Hakları ve İşveren Yükümlülükleri

Kadın İşçilerin Hakları ve İşverenin Yükümlülükleri Rehberi
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile 4857 Sayılı İş Kanunu, kadın çalışanların özel durumlarına göre korunmasını düzenler. Özellikle gebelik, analık ve süt izni dönemlerinde, kadın işçilerin hem sağlık hem de çalışma hakları güvence altına alınmıştır.

1. Analık (Doğum) İzni

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 74. maddesine göre, kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğum öncesi süreye iki hafta eklenir. Sağlık durumunun uygun olması halinde, doktor onayıyla kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar çalışabilir; bu durumda çalışılan süre doğum sonrası izne eklenir.

Madde 74 (İş Kanunu) şöyle der:
“Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar iş yerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.”

Bu sürelerde iş sözleşmesi askıya alınır; kadın işçi işten çıkarılamaz. Ayrıca, analık izni sırasında iş göremezlik ödeneği Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenir. Bu ödenekten yararlanmak için doğumdan önceki bir yılda en az 90 gün prim ödenmiş olması gerekmektedir.

2. Ücretsiz İzin Hakkı

İş Kanunu’na göre doğum yapan kadın işçiye, talep etmesi halinde on altı haftalık sürenin bitiminden itibaren altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.

“Kadın işçilere, doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır… İsteği halinde kadın işçiye, on altı haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.”

Ücretsiz izin hakkı, çalışan annenin doğum sonrası bebeğine bakım sağlayabilmesi ve Uyum sürecine destek sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. İşverenin bu talebi reddetme yetkisi mevzuat gereği bulunmamaktadır.

3. Süt İzni

Doğum yapan kadın işçiye, bir yaşından küçük çocuğunu emzirebilmesi için günde bir buçuk (1,5) saat süt izni verilir. Kadın işçi bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını kendisi belirler. Bu süre, günlük çalışma süresinden sayılır.

“Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölüneceğini işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.”

Süt izninin kullandırılmaması halinde, mevzuat gereği idari yaptırımlar söz konusu olabilir. Ayrıca süt izninin kullandırıldığına dair kayıtların tutulması, iş sağlığı ve güvenliği denetimleri açısından önem taşır.

4. Gebelikte İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemleri

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 10. maddesi ve “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” gereği, işveren gebelik dönemindeki çalışanlar için özel önlemler almakla yükümlüdür.

  • Gebe veya emziren kadınların çalıştırılacağı işlerde risk değerlendirmesi yapılmalıdır.
  • Gebe işçiye gece vardiyasında çalışma yaptırılamaz.
  • Sağlık raporu gerektiriyorsa, işveren geçici olarak uygun bir işe yerleştirmek zorundadır.
  • Bu dönemde ücret ve diğer haklar korunur.

Yönetmeliğin 5. maddesi şu şekildedir:
“İşveren, gebe veya emziren çalışanların maruz kalabilecekleri riskleri belirler, değerlendirir ve gerekli önlemleri alır. Bu değerlendirme sonucunda, gerekli önlemlerin alınamaması halinde, çalışan geçici olarak başka bir işe yerleştirilir.”

Ayrıca, gebe veya emziren kadınların maruz kalabileceği kimyasal, fiziksel veya biyolojik tehlikeler belirlenmeli ve ortam koşulları buna göre düzenlenmelidir. Aydınlatma, havalandırma, dinlenme alanları ve hijyen koşulları mevzuata uygun olmalıdır.

5. İş Güvencesi ve Ayrımcılık Yasağı

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesi gereğince, işveren cinsiyet veya gebelik nedeniyle farklı işlem yapamaz. Kadın işçinin evlenmesi, hamile kalması, doğum yapması gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi, açık biçimde ayrımcılık yasağının ihlali anlamına gelir.

“İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri nedenlere dayalı ayrım yapılamaz. Cinsiyet veya gebelik nedeniyle farklı işlem yapılamaz.”

Doğum veya süt izni kullandığı gerekçesiyle işine son verilen kadın işçi, işe iade davası açma hakkına sahiptir. Mahkeme, ayrımcılığın varlığını tespit ederse, işveren tazminat ödemekle yükümlü olur.

6. İşverenin Bilgilendirme Yükümlülüğü

İşveren, işyerinde çalışan kadınlara, hakları ve iş sağlığı güvenliği önlemleri hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Ayrıca, gebelik tespit edildiğinde işyeri hekimi bilgilendirilmeli, iş güvenliği açısından gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Bu bilgilendirme, çalışan kadınların hem kendilerini hem de bebeklerini korumalarına yardımcı olur. İşverenin bu bilgilendirmeyi yapmaması halinde, 6331 sayılı Kanun’a göre idari para cezası uygulanabilir.

7. Çocuk Bakım Yurtları ve Emzirme Odaları

Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik’in 15. maddesine göre; 100-150 kadın çalışanı bulunan işyerlerinde emzirme odası, 150’den fazla kadın çalışanı bulunan işyerlerinde ise çocuk bakım yurdu (kreş) kurulması zorunludur.

  • Emzirme odası, işyerine 250 metreden uzak olmamalıdır.
  • Kreş, çocukların güvenliğini ve sağlığını koruyacak şekilde düzenlenmelidir.
  • Bu yükümlülük, kadın işçilerin eşleri de aynı işyerinde çalışıyorsa toplam kadın sayısına dahil edilerek hesaplanır.

Not: Bu metin, mevzuat çerçevesinde genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Hukuki mütalaa veya tavsiye niteliği taşımaz. Spesifik durumlarda yetkili bir hukuk danışmanına başvurmanız önerilir.

Kaynaklar

👁️Bu yazı 3 kez görüntülendi

Kerim Usta

Herkesin bir yaşama nedeni var. Benimkiyse, bir "Sevda"...

Yorum yapmaya ne dersiniz?

  • Post last modified:30 Ekim 2025