Mesnevi’nin Unutulmaz Avcı ve Kuş Hikayesi

Mesnevi’nin Unutulmaz Avcı ve Kuş Hikayesi

Mevlana’nın Avcı ve Kuş Hikayesi

Bir avcı, tuzak kurmuştu. Küçük bir kuş tuzağa düştü. Kuş, dile gelerek avcıya yalvarmaya başladı:

Lütfet, beni avlama! Karnını doyurmak için beni yeme! Sana diyemem ki: ‘Avladığın avı yemeyeceksin.’ Çünkü bana zahmet vermiş, beni incitmiş olmazsın. Fakat beni tuzağa düşmüş, çaresiz görünce oraya serpilmiş olan birkaç taneyi sayıver!

Avcı şaşırdı: “Konuşan bir kuş! Peki, o zaman bana biraz öğüt ver de canını bağışlayayım,” dedi.

Kuş teklifi kabul etti:

Sana üç öğüt vereceğim. Bunlar altından, gümüşten ve yiyecekten daha değerlidir:

“Elde edemediğin bir şey için üzülme! (Olmadıysa, üzülüp kendini harap etme.)”
“Elinden kaçırdığın şeye asla ah vah etme! (Geri gelmeyecek şey için yanıp yakılma.)”
“Bir belaya düştüğünde sabret! Çünkü her sıkıntı geçicidir, sona erer.”
Eğer bu öğütleri tutarsan, hayatın değişir!”

Avcı, kuşun sözlerini beğendi ve onu serbest bıraktı. Kuş, gökyüzüne doğru uçarken avcıya dönüp son bir söz söyledi:

“Ey avcı! Sen asıl büyük bir hazineyi kaçırdın! Çünkü içimde, her biri birer inci değerinde yüzlerce öğüt daha vardı! Keşke beni yiyeydin de hepsini öğrenseydin!”

Avcı, bu sözler üzerine pişman oldu. Kuşu yakalamak için koştu ama artık çok geçti. Kuş uzaklaşırken avcıya son bir ders verdi:

“Yazık oldu! Şimdi anladın mı? ‘Elinden kaçırdığın şey için ah vah etme!’ diye sana ilk öğüdü vermiştim. Daha şimdi unuttun!”

Mevlana’nın Avcı ve Kuş Hikayesinden Hayat Dersleri

Mevlana, bu kısa ama derin anlamlar taşıyan hikayede insan hayatına ışık tutan evrensel mesajlar verir:

1- Açgözlülük Pişmanlıkla Biter:
Avcı, kuşun içinde daha nice öğütler olduğunu duyunca hırsına yenilir ve pişman olur. Bu, insanın doyumsuz isteklerinin nasıl mutsuzluk getirdiğini gösterir. Oysa mutluluk, elindekinin kıymetini bilmekle başlar.

2- Dünya Nimetleri Geçicidir:
Kuşun uçup gitmesi, dünyanın tüm güzelliklerinin bir gün yok olacağını hatırlatır. Kalıcı olan; ahlâk, erdem ve bilgelik gibi değerlerdir. Mevlânâ, bizi bu fanilik içinde gerçek hazinelerin peşine düşmeye çağırır.

3- Sabır ve Şükür En Büyük Servettir:
Kuşun verdiği öğütler, zor zamanlarda sabretmenin ve sahip olduklarımızla yetinmenin aslında büyük bir zenginlik olduğunu gösterir. Gerçek huzur, dışarıda değil, insanın kendi içindedir.

4- Bilgelik, Öğüt Dinlemekle Başlar:
Akıllı insan, başkalarının yaşadıklarından ders alır. Avcı, kuşun ilk sözlerini gerçekten özümseyebilseydi, sonradan duyduğu pişmanlığı yaşamazdı. Dinlemek, sadece duymak değil; anlamak ve uygulamaktır.

Tasavvufi Derinlik:

Bu hikaye, sadece bir avcı ve kuşun karşılaşması değildir. Aynı zamanda insanın nefsine karşı mücadelesini, sabırla olgunlaşma sürecini ve hakikate ulaşma yolculuğunu anlatır. Mevlana, bu kıssayla bize insanın içsel yolculuğunu ve irfanla aydınlanan kalbin kıymetini hatırlatır.

Kerim Yarınıneli/KerimUsta.com

Kaynak

Mesnevî, Cilt 1, Beyit 1723-1739

Kerim Usta

Yorum yapmaya ne dersiniz?