At Binenin, Kılıç Kuşananın
Atasözleri, kültürümüzün önemli bir parçasıdır. Her biri, geçmişten günümüze aktarılan, derin bir anlam ve değer taşıyan kısa ve öz ifadelerdir. Bu yazımızda, “At Binenin, Kılıç Kuşananın” atasözünün anlamını, kaynağını ve günümüzdeki kullanımını inceleyeceğiz.
Bu atasözü, Türk Dil Kurumu tarafından “her şey, onu gereği gibi kullanmasını bilene yakışır” anlamında kullanılan bir söz olarak açıklanmıştır. Geleneksel Türk kültüründe, at ve kılıç gibi değerli eşyaların, sadece onları iyi kullanabilen kişilere yakıştığı ve verildiği düşüncesine dayanır. Bu düşünce, Türklerin savaşçı ve göçebe bir toplum olmasından kaynaklanır. At ve kılıç, Türkler için hem ulaşım hem de savunma araçlarıdır. Bu nedenle, at binmeyi ve kılıç kullanmayı bilen kişi, hem saygın hem de güçlü bir kişi olarak kabul edilir. Bu kişi, hem kendisine hem de topluma yararlı olur. Bu yüzden, at ve kılıç, ona verilir veya ona bırakılır.
Bu atasözünün günümüzdeki kullanımı ise, genellikle, bir kişinin sahip olduğu yetenek, beceri, bilgi, konum veya imkanlara göre, toplumda saygı görmesi veya göstermesi gerektiğini belirtmek için kullanılır. Örneğin, bir kişi, bir işte başarılı olmuşsa, o işe uygun bir konuma gelmişse, o konumun gerektirdiği niteliklere sahip olduğu ve o konumu hak ettiği anlamına gelir. Bu kişi, hem kendisine hem de çevresine yararlı olur. Bu yüzden, o kişiye saygı duyulur veya saygı beklenir
“At Binenin, Kılıç Kuşananın” atasözü kullanım örnekleri:
- Bir müzik öğretmeni, öğrencilerine müzik aleti çalmayı öğretmektedir. Öğrencilerinden biri, müzik aleti çalmayı çok iyi öğrenir ve öğretmeninden daha iyi çalar hale gelir. Bu durumda, atasözünün “bir işi veya bir aleti iyi kullanan kişinin, o işe veya alete sahip olması gerektiğini” ifade eden anlamı ile açıklanabilir. Yani, müzik aleti çalmayı çok iyi öğrenen öğrenci, bu konuda öğretmeninden daha bilgili ve yetenekli olduğu için, alete sahip olması daha doğrudur.
2)Bir kişi, bir işte çok başarılı olur ve bu başarı sonucunda terfi alır. Bu durumda, atasözünün “bir kişinin sahip olduğu yetenek, beceri, bilgi, konum veya imkanlara göre, toplumda saygı görmesi gerektiğini” ifade eden anlamı ile açıklanabilir. Yani, başarılı olan kişi, sahip olduğu yetenek ve becerilerle bu başarıyı elde ettiği için, toplumda saygı görmesi daha doğrudur.
Kerimusta.com/Kerim Yarınıneli
- Ziya Gökalp: Türkçülüğün Büyük Düşünürü - 8 Aralık 2024
- Beynimizin Depolama Gücü ve Teknolojiyle Yarışı - 7 Aralık 2024
- Katı’ Sanatı: Geometri ve Estetiğin Buluştuğu Nokta - 7 Aralık 2024