Birbiriyle karıştırılan sözcükler farkında olmadan anlatım bozukluğuna sebep olmaktadır. Bu sözcükleri belirli aralıklarla güncelleme yaparak anlamlarını belirteceğim. Her zaman yaptığım gibi sözcükleri harf sırasına göre hazırlamaya özen gösteriyorum. Çok sevdiğim Türkçe’mize katkısı olması dileğimle… Güncelleme:11/01/2024
Kerimusta.com/Kerim YARININELİ
Not : Kopyalama yaparak dağıtırken site linkini veya site ismimizi kaynak gösterirseniz sevinirim.
Adem ve Âdem:
Adem, yokluk, var olmama anlamına gelir. Âdem ise bir erkek adıdır.
Ahize ve Avize
Ahize, telefonda seslerin duyulduğu ve iletildiği parça. Avize iseTavana asılan, şamdanlı, lambalı, cam veya metal süslü aydınlatma aracıdır.
Aktör ve Aktris
Aktör, Sinema ve tiyatroda erkek sanatçı. Aktris ise sinema ve tiyatroda kadın sanatçı
Alaka ve İlişki
Alaka, İlgi veya gönül bağı. İlişki ise iki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas
Alem ve Âlem
Alem dünya, cihan anlamındadır. Âlem ise bayrak anlamına gelir.
Batın ve Bâtın
Batın, karın anlamına gelir. Bâtın ise iç, görünmeyen anlamındadır.
Bekar ve Bekâr
Bekar, diyezli veya bemollü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota işareti anlamına gelir. Bekâr ise evlenmemiş kimse anlamındadır.
Bilakis ve Bilhassa
Bilakis, Tersine olarak, tam tersine, tersine, aksine. Bilhassa, Özellikle.
Cefakâr ve Cefakeş
Cefakâr, Eziyet eden, Halk ağzında Eziyet çeken, Cefakeş ise Eskimiş Anlamındadır : Arapça cefa + Farsça keş
Çekimser ve Çekingen
Çekimser, Oy vermekten, eğilim göstermekten veya bir şey yapmaktan kaçınan, kararsız, taraf olmayan : kimse, müstenkif. Çekingen ise Her şeyden çekinen, ürkek, tutuk : kimse, muhteriz.
Çözmek ve Çözümlemek
Çözmek, Halletmek. Çözümlemek ise Tahlil etmek
Dansör ve Dansöz
Dansör, Erkek dansçı. Dansöz ise Kadın dansçı
Delalet ve Dalalet
Delalet, Kılavuzluk, İz, işaret. Dalalet ise Sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma
Deyim ve Deyiş
Deyim, genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği anlamına gelir. Deyiş ise deme, söyleme işi anlamındadır.
Duygu ve Duyu
Duygu, insanın içinde oluşan sevinç, keder, acıma vb. ruh halleri anlamına gelir. Duyu ise insanın dış dünyadan aldığı izlenimleri algılama yeteneği anlamındadır.
Eşgal ve Eşkâl
Eşgal, İşler. Eşkâl ise şekiller (Hırsızın eşkâli)
Etkin ve Edilgin
Etkin, Aktif. Eilgin ise Pasif
Etken ve Etkin
Etken, etki yapan, etkileyen anlamına gelir. Etkin ise etkili, faal anlamındadır.
Ezel ve Ezelî
Ezel, başlangıcı olmayan zaman anlamına gelir. Ezelî ise ezelde var olan, başlangıcı olmayan anlamındadır.
Fikir ve fikrî
Fikir, düşünce, görüş anlamına gelir. Fikrî ise fikre dayanan, fikre ilişkin anlamındadır.
Folklor ve Halk oyunları
Folklor, Halk bilimi. Halk Oyunları ise Bir ülkede yaşayan halkın kültür ürünlerini, duygu ve düşüncelerini anlatan, müzik eşliğinde toplu biçimde oynanan oyunlar.
Hakimane ve Hâkimane
Hakimane, Bilgece. Hâkimane ise Buyururcasına, hükmedercesine.
Hala ve Hâlâ
Hala, babanın kız kardeşi. Hâlâ ise şimdiye kadar, henüz anlamına gelir.
Hasep ve Hesap
Haseb, Neden. Hesap ise Matematik, alış veriş ilişkisi
Haya ve Hayâ
Haya, Er bezi. Hayâ ise Utanma duygusu, utanç, utanma, sıkılma.
Hazine ve Hazne
Hazine, Gömülü veya saklıyken bulunan değerli şeylerin bütünü. Hazne ise depo anlamındadır ama hazine olarak ta az sayıda kullanılır.
İltica ve İrtica
iltica, Sığınma. İrtica ise Gericilik.
İndirmek ve İndirgemek
İndirmek , 1. Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak 2. Bir taşıt veya binek hayvanından aşağıya almak 3. Fiyatını azaltmak, düşürmek 4. Hızla vurmak 5. Kapamak 6. Yağmur, sis, birdenbire bastırmak 7. Kırmak, tahrip etmek. İndirgemek ise 1. Daha kolay ve yalın duruma getirmek 2. Bir maddenin oksijenini alarak oksit özelliğini yok etmek, irca etmek 3. Bir işlemi daha kısa veya daha yalın bir biçime sokmak, irca etmek.
İstifa ve istiğfa
İstifa, Kişinin bir görevden kendi isteğiyle ayrılması İstiğfa ise bir alacağın ödenmesi
Kabil ve Kabîl
Kabil, Olabilir, mümkün. Kabîl ise Soy, sınıf; tür, gibi
Kanun ve Kânun
Kanun, yasalar bütünü, devlet düzeni ve bir müzik aleti ismi. Kânun ise aralık ve ocak aylarını kapsayan iki aylık dönem anlamındadır.
Katl ve Katil
Katl, Öldürme işi (katil zanlısı) Katil ise Öldüren kişi
Kuraklık ve Kuruma
Kuraklık, toprak için nemi olmayan, çorak anlamına gelir. Kuruma ise suyu çekilme, kuruluk anlamındadır.
Kurgu ve Kurmaca
Kurgu, 1. Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, anahtar 2. Bütün oluşturabilmek için parçaları birleştirme işi, montaj 3. Gerçek olmayan olay ve kahramanlardan oluşan eser. Kurmaca ise 1. Olmadığı hâlde varmış gibi tasarlanmış, kurgulanmış 2. Tasarlanmış olay.
Mahalle ve Mahal
Mahalle, semt, bölge anlamına gelir. Mahal ise yer, mekân anlamındadır.
Mahsur ve Mahzur
Mahsur, Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş. Mahzur ise Sakınca.
Mani ve Mâni
Mani, 1. ruh 2. Kişinin sevinç, güven ve her türlü etkinliğinin normal olmayan bir biçimde arttığı ruh hastalığı. Mâni ise 1. Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel 2. Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri.
Masöz ve Masör
Masöz, Masaj yapan erkek. Masör ise masaj yapan kadın
Masuniyet ve Masumiyet
Masuniyet, 1. Korunmuş olma durumu 2. Dokunulmazlık. Masumiyet ise Masumluk
Matine ve Suare
Matine, Sinema, tiyatro, konser vb sanatsal etkinliklerin gündüz gösterisi. Suare iseSinema, tiyatro, konser vb. sanatsal etkinliklerin gece gösterisi
Mekan ve Mekân
Mekan, yer, mekân anlamına gelir. Mekân ise bir şeyin bulunduğu yer, uzay anlamındadır.
Muharebe ve Muhabere
Muharebe, 1. Askerlik Savaşta yapılan çarpışmalardan her biri 2. İsim, mecaz Güçlü tartışma. Muhabere ise 1. Haberleşme.2. Yazışma 3. Teknik İletişim.
Muhasebe ve Musahabe
Muhasebe, Hesaplaşma. Musahabe ise Söyleşi
Mülteci ve Mürteci
Mülteci, Sığınmacı. Mürteci ise Yeni düzene karşı direnen kimse, gerici
Mütehassis ve Mütehassıs
Mütehassis, Duygulanma. Mütehassıs ise Uzman
Mütevazi ve Mütevazı
Mütevazi, Eşit. Mütevazı ise Alçak gönüllü
Nefes ve Nefis:
Nefes, soluk, hava anlamına gelir. Nefis ise can, ruh, benlik anlamındadır.
Nüfus ve Nüfuz
Nüfus, İnsanlar. Nüfuz ise Sözü geçme, saygınlık, itibar.
Olasılık ve Olanak
Olasılık, İhtimal. Olanak ise İmkan
Öğretim ve Öğrenim
Öğretim, 1. Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim 2. Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işi. Öğrenim ise Herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılan çalışma, tahsil.
Rakam ve Rakım
Rakam, sayıları gösteren işaret, sayı anlamına gelir. Rakım ise bir yerin deniz seviyesinden yüksekliği, yükseklik anlamındadır.
Tabii ve Tabi
Tabii : Doğal. Tabi ise Bağlı, bağımlı
Tahrifat ve Tahribat
Tahrifat, Bir şeyin aslını bozma, değiştirme. Tahribat ise Yıkım, zarar verme
Taktir ve Takdir
Taktir, Damıtma. Takdir ise 1. Beğenme, beğenip belirtme, değer verme 2. Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama 3. Takdirname 4. Değer biçme. 5. Kitle iletişim araçlarında izlenme oranı. 6. Yazgı.
Tanıtmak ve Tanıştırmak
Tanıtmak, Takdim etme. Tanıştırmak ise Kişileri birbirine tanıtmak
Tavsiye ve Tasfiye
Tavsiye, 1. Öğütleme, yol gösterme 2. Bir şeyin, bir kimsenin iyi işe yarar olduğunu ilgili kişiye söyleme, referans. Tasfiye ise 1. Arıtma, ayıklama, temizleme 2. Dil bilimi Özleştirme 3. Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması vb. sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon 4. Türlü sebeplerle birçok kimsenin görevine son verme.
Teamül ve temayül
Teamül, 1. Bir yerde öteden beri olagelen davranış 2. Tepkime 3. eskimiş İş, davranış. Temayül ise 1. isim Bir tarafa eğilme, meyletme 2. Eğilim 3. ruh bilimi Yönseme 4. mecaz Bir kimseye veya bir şeye ilgi duyma.
Tefriş etmek ve Teşrif etmek
Tefriş etmek, Döşemek. Teşrif etmek ise 1. Şereflendirmek, onurlandırmak 2. Bir yere gelmek
Tehdit ve Tahdit
Tehdit : Gözdağı verme. Tahdit : Sınırlama
Tellak ve Natır
Tellak : Hamamda hizmet eden ve erkek müşterileri yıkayan erkek. Natır ise Kadınlar hamamında hizmet eden ve müşterileri yıkayan kadın.
Temyiz ve Temiz
Temyiz ,1. isim, eskimiş Ayırt etme.2. isim, eskimiş, hukuk Mahkemelerce verilen kararın kanun ve usul yönünden incelenmesini sağlayan yasal yol. Temiz ise 1. Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı (I), pak, münezzeh, hijyen, hijyenik. 2. Özenle yapılmış. 3. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan. 4. Ahlakça lekesiz, necip, nezih. 5. Sabıkasız.6. Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde
Teskere ve Tezkere
Teskere, 1. Sedye. 2. Yapılarda malzeme taşımak için kullanılan, dört kollu ve iki kişinin taşıdığı tahta araç. Tezkere ise 1. Pusula 2. Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt 3. isim, askerlik Askerlik görevinin bittiğini bildiren belge.
Ufak ve ufacık
Ufak, küçük, cüzi anlamına gelir. Ufacık ise çok küçük, minik anlamındadır.
Ulaşmak ve ulaştırmak
Ulaşmak, bir yere veya bir şeye erişmek, varmak anlamına gelir. Ulaştırmak ise bir yere veya bir şeye eriştirmek, göndermek anlamındadır.
Umut ve Ümit
Umut, gelecekte iyi bir şey olacağına inanma, bekleyiş anlamına gelir. Ümit ise umut verme, ümitlendirme anlamındadır.
Yakın ve Yaklaşık
Yakın, 1. Az bir ara ile ayrılmış olan : zaman veya yer, uzak karşıtı 2. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan 3. Aralarında sıkı ilgi bulunan 4. Benzeyen, andıran, yaklaşan 5. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan 6. Uzak olmayan yer 7. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba. Yaklaşık ise Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî.
Yakınlık ve Uzaklık
Yakınlık, 1. Yakın olma durumu 2. Duygusal bağ veya akrabalık ilişkisi. Uzaklık ise 1. Uzak olma durumu, ıraklık 2. İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe.
Yaşantı ve Hayat
Yaşantı, 1. Yaşanılanlardan, görülenlerden, duyulanlardan, edinilenlerden sonra kişide kalan şey 2. Yaşanılan bir an, hayatın bir bölümü 3. Hayat tarzı, içinde yaşanılan şartların tümü, hayat : Köy yaşantısı. Hayat ise 1. Canlı, sağ olma durumu 2. Yaşam 3. Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı 4. Meslek 5. Geçim şartlarının bütünü 6. Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma 7. Yazgı 8. Yaşamayı sağlayan şartların bütünü 9. Bir kimsenin tarihsel biyografisi, hayat öyküsü, hayat hikâyesi.10. Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa.11. Avlu.12. Balkon.13. Sundurma.
Yar ve Yâr
Yar, Uçurum. Yâr ise 1. Sevgili 2. Dost, tanıdık 3. Yardımcı.
Yazmak ve yazdırmak
Yazmak, bir şeyi yazıya dökmek, kaleme almak anlamına gelir. Yazdırmak ise bir şeyi yazıya döktürmek, kaleme aldırmak anlamındadır.
Zarar ve Zararlı
Zarar, ziyan, kayıp anlamına gelir. Zararlı ise zarar veren, kayba yol açan, faydasız anlamındadır.
Zede ve Zade
Zede : …den zarar görmüş kişi (Kazazede = Kaza geçirmiş kişi) Zade : …nın oğlu (Paşazade = Paşa oğlu
Kerimusta.com/Kerim YARININELİ
Not : Kopyalama yaparak dağıtırken site linkini veya site ismimizi kaynak gösterirseniz sevinirim.
Bunu Paylaş:
- Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
Bir yanıt yazın