Mevcudiyet
Cümle cihanda canlar, yumsa da cümle gözü.
Cânı özünden içre, görecek biri vardır.
Dokuz köyden kovdursa, Adem’in doğru sözü.
Erenler diyârında, muhakkak yeri vardır.
Sen gül ile cevap ver, atan sana taş atsın.
Bin yalan bir doğru, çepeçevre kuşatsın.
Söz söyle öldürmesin, söz söyle de yaşatsın.
Her ölmüşün içinde mutlak bir diri vardır.
Leyla olur adalet, Yûsuf yüzlü «âdil»e.
Şavkı vurur cihana, göze gönle ta dile.
Dipsiz yârlar başında, yürüme bile bile.
Riyanın kara mührü, çıkmaz bir kiri vardır.
Adilin bineğidir, sultana götüren attır.
Kutlu aşkın motifi, nâzenin bir sanattır.
Ömere namzet cihanda, nebilere sıfattır.
Ali’nin yüreğinde hak diye yâri vardır.
Arif olan ardından, kem sözleri söyletmez.
Piri, gönül köşkünden terk-i diyâr eyletmez.
Düşmanı gani olsa, hâmiye hiç meyletmez.
Adem’in kapısında şerefi, ârı vardır.
Terazim hak tartısı; ibre benim, ok benim.
Doğru sözle doydum ben, kamım öyle tok benim.
İnkâr etmem ak una, tek buğdayım yok benim
Aşk ile serpeceğim bir avuç darı vardır.
Cümle kıraç yüreğe, aksın adalet âbı.
Cemreler onda saklı, o ki bereket babı
Karanlıkta kalır mı dürüstlüğün erbâbı?
Özünde küllenmeyen, muhabbet nârı vardır.
Her kim ki sebep olur, özümde bir ağrıya
İnsan yalanla yaşar, sırt dönerse doğruya.
Kulağını vermezse o en kutlu çağrıya.
Ya gafil ya şaşkındır, aklından zoru vardır.
Cümle dil lâl onsuz, eller-kollar bağlı.
Toprak mahrumsa kıraç, gönül kırk yerden dağlı
Emânet bir cihana, konulur Ademoğlu.
Farz kılınan adalet o günden beri vardır.
Sanma ki ses verecek selametin yönünde.
Beni mahcup eyledin Yaradan’ın önünde.
Neden yalan söyledin, diye mahşer gününde.
Dilin de sahibine, sorduğu soru vardır.
İbrahim Şaşma
Bir yanıt yazın