Şair Hamdullah Hamdi
Akşemseddin’in oğlu olan Hamdullah Hamdî (1449-1503)’nin XV. yüzyıl mesnevi şairleri içinde ayrı bir yeri vardır. İyi bir öğrenim görmüş olan şair, bir süre Bursa’da Çelebi Mehmed medresesinde müderrislik yaptıktan sonra Göynük kasabasına çekilmiş, eser yazarak kanaatkârane yaşamış ve orada ölmüştür.
Hamdî’nin şiirlerinde tasavvufun etkisi görülmekle birlikte mutasavvıf bir şair değildir. Hamdî’nin Divan ve Hamse’si vardır. Hamse’sindeki mesneviler, Yûsuf u Züleyhâ, Leylâ ve Mecnûn, Mevlid, Kıyafet-nâme ve Tuhfetü’1-Uşşâk’tır.
- Yûsuf u Züleyhâ’sı Türk edebiyatında bu türde yazılan mesnevilerin en güzelidir.
- Mevlid’i halktan ziyade aydınların anlayacağı bir dille yazmış olduğundan fazla tanınmamıştır.
- İnsanın fizikî yapısının karakteri ile ilişkisini anlatan Kıyafet-nâme’si bu konuda yazılmış manzum ilk eserdir.
- Tuhfetü’l-Uşşâk küçük bir aşk mesnevisidir.
- Hamdî’nin Yazıcıoğlu’na nazire olarak yazdığı bir de Ahmediyye’si vardır.
Divan ve mesnevileri ile Türk dilinin ve edebiyatının gelişmesine hizmet eden Hamdî, Batı Türk edebiyatı içinde Ahmedî’den sonra en çok eser yazan şairdir.
Kaynak:
- Anadolu üniversitesi-XIV.-XV. Yüzyıllar Türk Edebiyatı