Hacı Bayram-ı Veli, (d. 1352, Ankara- ö. 1430, Ankara), Türk mutasavvıf ve şair. Safevî Tarikâtı büyüklerinden Hoca Alâ ad-Dîn Ali Erdebilî’nin talebelerinden olan Şeyh Hâmid Hâmid’ûd-Dîn-i Veli’nin müridi ve Bayramîyye Tarikâtı’nın kurucusudur. Türbesi, Ankara’da Hacı Bayram Câmii’nin bitişiğinde bulunmaktadır.
Asıl ismi, Numan bin Ahmed, lâkâbı “Hacı Bayram“dır. 1352 (H. 753) tarihinde Ankara’nın Çubuk Çayı üzerinde Zül-Fadl (Solfasol) köyünde doğdu. Hacı Bayram’ın babasının adı Koyunluca Ahmet, dedesinin adı ise, Mahmut’tur. Hacı Bayram-ı Veli, 14. ve 15. yüzyıllarda Anadolu’da yetişti.
Eserlerini diğer Hacı Bektaş-ı Veli yoldaşları gibi Türkçe olarak yazarak Türkçe kullanımını Anadolu’da önemli şekilde etkiledi.
II. Murad verdiği ünlü bir fermanda, Hacı Bayram-ı Veli’nin talebelerinin, yalnız ilim ile meşgul olmaları için, onların vergi ve askerlikten muaf tutulduğu bildirmiştir. Bir gün medreseye birisi gelerek; “İsmim Şüca-i Karamani’dir. Hocam Hamideddin-i Veli’nin selamı var. Sizi Kayseri’ye davet ediyor. Bu vazife ile huzurunuza geldim.” dedi. O da Hamidüddin ismini duyunca; “Baş üstüne, bu davete icabet lazımdır. Hemen gidelim.” diyerek müderrisliği bıraktı. Birlikte Kayseri’ye yöneldiler ve Somuncu Baba diye bilinen Hamideddin-i Veli ile Kurban Bayramı’nda buluştular.
O zaman Hamideddin-i Veli; “İki bayramı birden kutluyoruz!” buyurdu ve ona Bayram lakabını verdi ve kendisini talebeliğe kabul etti. Din ve fen ilimlerinde yüksek derecelere kavuşturdu.
1412 yılında Hacı Bayram-ı Veli, hocası Şeyh Hâmid Hâmid’ûd-Dîn-i Veli’nin Aksaray’da ölümünden sonra Ankara’ya dönüp irşad faaliyetlerine başlar. Bu tarih, Bayramiye tarikâtının kuruluşu kabul edilir.
Hocası Hamideddin-i Veli’nin vefatından sonra Ankara’ya gelerek doğduğu köye yerleşti. Yeniden talebe yetiştirmekle meşgul oldu. Sohbetleriyle hasta kalplere şifa dağıttı. Talebelerini daha çok sanata ve ziraate sevk ederdi. Kendisi de geçimini ziraatle sağlardı. Açtığı ilim ve irfan ocağına, devrinin meşhur alimleri, hak aşıkları akın etti.
Fatih’in babası Sultan İkinci Murad Han, Hacı Bayram-ı Veli’yi Edirne’ye davet edip, ilim ve manevi derecesini anlayınca, fevkalade hürmet göstermiş, Eski Cami’de vazettirmiş, tekrar Ankara’ya uğurlamıştır.
Sultan İkinci Murad Han kendisinden nasihat isteyince; İmam-ı Azam’ın, talebesi Ebu Yusuf’a yaptığı uzun nasihatı yaptı:
- Tebean içinde herkesin yerini tanıyıp bil; ileri gelenlere ikramda bulun.
- İlim sahiplerine hürmet et.
- Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster.
- Halka yaklaş, fasıklardan uzaklaş, iyilerle düşüp kalk.
- Kimseyi küçümseyip hafife alma.
- İnsanlığında kusur etme.
- Sırrını kimseye açma.
- İyice yakınlık peyda etmedikçe kimsenin arkadaşlığına güvenme.
- Cimri ve alçak kimselerle ahbablık kurma.
- Kötü olduğunu bildiğin hiçbir şeye ülfet etme.
- Bir şeye hemen muhalefet etme.
- Sana bir şey sorulursa ona herkesin bildiği şekilde cevap ver.
- Seni ziyarete gelenlere faydalanmaları için ilimden bir şey öğret ve herkes öğrettiğin şeyi belleyip tatbik etsin. Onlara umumi şeyleri öğret, ince meseleleri açma.
- Herkese itimad ver, ahbablık kur. Zira dostluk, ilme devamı sağlar.
- Bazen de onlara yemek ikram et. İhtiyaçlarını temin et. Onların değer ve itibarlarını iyi tanı ve kusurlarını görme.
- Halka yumuşak muamele et. Müsamaha göster.
- Hiçbir şeye karşı bıkkınlık gösterme, onlardan biri imişsin gibi davran.
Hacı Bayramı Veli, şiirlerini hem arûz vezniyle hem de hece ölçüsüyle yazmış “Dini-Tasavvufi Türk Edebiyatı’nın” unutulmaz isimleri arasında yer alan şahsiyetlerden birisidir. Hacı Bayramı Veli’nin Türk diline yapmış olduğu en önemli hizmet kuşkusuz ilahilerinin tamamını Türkçe yazması ayrıca müritlerini de Türkçe yazmaları için teşvikte bulunmasıdır.
Hacı Bayram-ı Veli’den ilahi olarak söylenen “Bu Gönlüm” şiiri
N’oldu bu gönlüm n’oldu bu gönlüm
Derd-u gam ile doldu bu gönlüm
Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm
Yanma da derman buldu bu gönlüm
Gerçi ki yandı gerçeğe yandı
Rengine Aşkın cümle boyandı
Kendü de buldu kendü de buldu
Matlabını hoş buldu bu gönlüm
Elfakru fahri elfakru fahri,
Demedi mi âlemlerin fahri.
Fakrını zikret fakrını zikret,
Mahv u fenada buldu bu gönlüm.
Sevda-yıa’zam sevda-yıa’zam,
Bana k’olupdur arş-ı muazzam.
Mesken-i canan mesken-i canan,
Olsa acep mi şimdi bu gönlüm
Bayramı imdi bayramım imdi
Bayram ederler yar ile şimdi
Hamd-ü senalar hamd-ü senalar
Yar ile bayram kıldı bu gönlüm.
Eserleri
- Velâyet-nâme-i Hacı Bektâş-ı Velî
- Makalat – (Farsça)
- Kitâbu’l-Fevâid
- Şerh-i Besmele
- Şathiyye
- Makâlât-ı Gaybiyye ve Kelimât-ı Ayniyye
Kaynak:
- Tr.wikipedia-org-wiki-Hacı-Bayram-ı-Veli
- Hacibayramiho.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/46/01/749522/dosyalar/
2017_12/08111825_HACY_BAYRAM_1.pdf - Yyusbedergisi.com/dergi/haci-bayram-i-veli-de-dil-ve- edebiyat20180105045129.pdf
Bir yanıt yazın