Baba ile ilgili Deyim ve Atasözleri
- Adembaba gibi (Deyim) Parasız pulsuz, perişan, zavallı.
- Adembabaya dönmek (Deyim) Malını mülkünü kaybetmek.
- Ana baba bir (Deyim) Aynı anne ve babadan olan.
- Ana baba eline bakmak (Deyim) Ana ve babanın verdiği para ile geçinmek.
- Ana baba yavrusu (Deyim) Nazlı büyütülmüş çocuk.
- Ana bir, baba ayrıı (Deyim) Anaları bir, babaları ayrı olan (kardeşler).
- Anam babam (Deyim) İçtenlik bildiren bir söz.
- Babamın (anamın) öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım (Atasözü) İnsan en değerli malının karşılıksız olarak elinden gideceğini bilse onu yok denecek kadar az bir paraya satar.
- Anan güzel idi hani yeri, baban güzel idi hani evi (Atasözü) Hiçbir duruma güvenilmez, bizim olan şeyler elimizde sürekli olarak kalmazlar.
- Anan yahşi, baban yahşi (Deyim) Birini, bir işe razı etmek için onu övmek amacıyla söylenen bir söz.
- Anası turp (sarımsak), babası şalgam (soğan) (Deyim) Ne olduğu belirsiz kimselerin çocuğu.
- Baba değil, tırabzan babası (Deyim) Çocuklarına karşı babalık görevlerini yerine getirmeyen, onlara hayrı olmayan baba.
- Baba (evlat, oğul) ekmeği zindan ekmeği, koca (er) ekmeği meydan ekmeği (Atasözü) Bir kadın için babasının veya çocuğunun evinde barınıp onların eline bakmak çok kötü bir durumdur; onun gönül ferahlığı ile yaşayacağı yer, kocasının evi, serbestçe harcayacağı para kocasının parasıdır.
- Baba himmet, oğul hizmet (Atasözü) Büyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak kazanabilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir.
- Baba kırk oğul beslemiş, kırk oğul bir babayı beslememiş (Atasözü) Baba kaç çocuğu olursa olsun, hiçbir ayrım yapmadan hepsine bakar, onları büyütür; çocukları ise yoksul ve yaşlı durumdaki babalarının bakımını ‘sen bak, o baksın’ gibi gerekçelerle bir türlü sağlayamazlar.
- Koruk (erik) yer, oğlunun dişi kamaşır (Atasözü) Babanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuğu çeker.
- Baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana (Atasözü) Kendini bilen, yaşama sorumluluğu duyan akıllı evladın gerçek malı, kendisinin kazandığı maldır.
- Baba oğluna bir bağ bağışlamış; oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş (Atasözü) Babalar çocukları için büyük fedakârlıklara katlanırlar ancak çocuklar babaları için fedakârlıkta bulunmazlar.
- Baba vergisi görümlük, koca vergisi doyumluk (Atasözü) Bir babanın kızı için harcadığı para, hazırladığı çeyiz göstermelik olmaktan ileri gidemez, kızın yaşam boyu süren giderlerini kocası üzerine almıştır.
- Babalık fırın has işler (Deyim) Babasının parası ile geçinenlere sitem olarak kullanılan bir söz.
- Babamın adı Hıdır, elimden gelen budur (Atasözü) Gücüm ancak bu kadarını yapmaya yeter.
- Babana rahmet (Deyim) Yapılan bir iş, bir davranış karşısında ‘Allah senden razı olsun.’ anlamında kullanılan bir söz.
- Babanın sanatı oğla mirastır (Atasözü) Bir evlat babasının sanatını onun ölümünden sonra sürdürür.
- Babasından mal kalan, merteği içinden bitmiş sanır (Atasözü) Miras yoluyla mal edinen kimse, onun için ne denli çabalar gösterilip sıkıntı çekildiğini bilemez.
- Babasının (babalarının) çiftliği (Deyim) Bir malı veya kuruluşu yalnızca kendi çıkarlarına araç yapanlar için kullanılan bir söz.
- Babasının hayrına (Deyim) Hiçbir çıkar gözetmeksizin.
- Babasının kızı (Deyim) Her yönüyle babasına benzeyen kız çocuğu.
- Babasının oğlu (Deyim) Her yönüyle babasına benzeyen erkek çocuğu.
- Babasız oğlan doğurmak (Deyim) Bir işte aşırı zorluk, büyük güçlük çekilmesine rağmen başarılı olmak.
- Babayla oğlanın pabucu bir olunca evde kavga eksik olmaz (Atasözü) Ortaklaşa kullanılan bir mal, kimi zaman baba ile oğlu arasında bile kavgaya neden olur.
- Bağ babadan, zeytin dededen kalmalı (Atasözü)
Bağ, bir kuşak geçecek kadar yaşlandıktan sonra bol ürün verir, zeytinin bol ürün verebilmesi için en azından iki kuşaklık bir zaman geçmelidir. - Bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez (Atasözü) Çok çocuğu olan baba, her çocuk babasına bakılmasını ötekinden beklediği için sıkıntıda kalır.
- Babasına rahmet okumak (Deyim) Hakkında iyilik düşünmemek.
- Ha babam de babam (Deyim) Durmaksızın, sürekli.
- Ha babam (ha) (Deyim) 1) Karşısındakinin çabasını artırmak için kullanılan bir söz; 2) Sürekli olarak, durmadan.
- Her gördüğü sakallıyı babası sanmak (Deyim) Şaka görünüşe aldanmak.
- Hık demiş babasının (anasının) burnundan düşmüş (Deyim) Her durumuyla birine çok benziyor’ anlamında kullanılan bir söz.
- İncir babadan, zeytin dededen (Atasözü) Bağ, bir kuşak geçecek kadar yaşlandıktan sonra bol ürün verir, zeytinin bol ürün verebilmesi için en azından iki kuşaklık bir zaman geçmelidir.
- İyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder (Atasözü) Babaya ün kazandıran da el içine çıkamayacak bir duruma düşüren de çocuklarının tutumlarıdır.
- Karga mandayı babası hayrına bitlemez (Atasözü)
Bir kimse başkasına hizmet ediyorsa bunda kendisinin de çıkarı vardır. - Katıra ‘baban kim?’ demişler, ‘dayım at’ demiş (Atasözü) Aşağılık duygusu içinde bulunan kişi, kendisini olduğu gibi göstermeye utanır da kötü yönünü gizler, sadece iyi yönüyle övünür.
- Oğlan atadan (babadan) öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçki biçmeyi (Atasözü) Erkek çocuk, erkeklerin yapması gereken şeyleri babasından, kız çocuk da kadınların yapması gereken şeyleri annesinden öğrenir; anne ve baba bunları bilmiyorsa çocuktan böyle şeyler beklenemez.
- Öp babanın elini (Deyim) Beklenmedik, elverişsiz bir durum karşısında ‘şimdi ne olacak?’ anlamında kullanılan bir söz.
- Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek kazana (Atasözü) Hakkıyla yararlanılacak bir şeyin meydana gelmesi için birtakım ögelerin bir araya gelmesi gerektir; kişi kendi emeği ile kazanç sağlayıp bunu baba malına katmıyorsa babasından kalan mal tez tükenir.
- Saksağan, danayı babası hayrına bitlemez (Atasözü) Bir kimse başkasına hizmet ediyorsa bunda kendisinin de çıkarı vardır.Kaynak:
Kaynak:
- Türk Dil Kurumu Sözlüğü
Bir yanıt yazın