Teselli
Gözyaşını döküp, üzülme sakın
Yağmurlar yağdı mı sel beklemezmiş
Kaderin hükmüne isyan eyleme
Kervan düzülünce yol beklemezmiş
Bey “yürü” deyince obalar yürür
Çobanlar sürüyü peşinden sürür
Âşiret sonunda yaylaya varır
Göç vakti gelince il beklemezmiş.
Karlar erir köke iksir olurmuş
Dal canlanır tomurcuğa dururmuş
Kimisi büyürmüş kimi kururmuş
Gonca açılırmış, gül beklemezmiş.
Bin Bir çiçek açıp, arıyı bekler
Arı sarf ederek nice emekler
Peteği doldurup üst üste ekler
Zamanı dolunca bal beklemezmiş.
Göz seyriyip, uzaklara dalınca
Yolcu yolda gerek süre dolunca
Kul Rabbinden “gel!” emrini alınca
Sual sorulunca dil beklemezmiş.
Dostlar gelip, saflar bir bir dolunca
Tekbir alıp, ellerini salınca
İmam sorup, helalliği alınca
Tabut yürür imiş sal beklemezmiş.
12.03.2022
Mestan Karabacak
- Çapa: Denizde Güvenlik, Karada Dayanıklılık - 10 Aralık 2024
- Çimariva: Denizcilik Tarihinden Günümüze Bir Gelenek - 9 Aralık 2024
- Ziya Gökalp: Türkçülüğün Büyük Düşünürü - 8 Aralık 2024