Ebû Bekir Eş-Şiblî: Hayatı ve Görüşleri

Kategori: İz Bırakanlar | 0

Ebû Bekir Eş-Şiblî: Hayatı ve Görüşleri

Ebû Bekir Eş-Şiblî, 861 yılında Sâmerrâ’nın Şiblîye köyünde doğmuştur. Bazı kaynaklara göre Türk asıllı bir ailenin çocuğudur. Babasının Abbâsî sarayında hâcibü’l-hüccâblık yaptığı, dayısının ise İskenderiye’de emîrülümerâlık görevinde bulunduğu bilinmektedir.

Adı ve Eğitimi:

Şiblî’nin adı kaynaklarda farklı şekillerde geçmektedir. En yaygın kullanılan isimler Dülef b. Ca‘fer ve Ca‘fer b. Yûnus’tur. İyi bir eğitim almıştır. Abbâsîler’den Muvaffak’ın veliahtlığı sırasında onun arkadaşlarından ve daha sonra da hâcibliğini yaptığı bilinmektedir.

Tasavvufa Girişi:

Devlet kademelerinde yükselen Şiblî, Rey’e bağlı Dünbâvend’de valilik yapmıştır. Valiliği esnasında sûfîlerden Hayr en-Nessâc’ın sohbetine katılmıştır. Bu sohbetlerden etkilenerek valilik görevini bırakıp tasavvufa yönelmiştir. Cüneyd-i Bağdâdî’ye büyük hayranlık duyan Hayr en-Nessâc, Şiblî’yi onun yanına göndermiştir. Böylece Şiblî, tasavvuf eğitimini devrin en ünlü sûfîsinin yanında tamamlama imkânı bulmuştur. Cüneyd, “Her topluluğun bir tacı vardır, sûfîlerin tacı da Şiblî’dir” sözüyle onun tasavvufta ulaştığı makama işaret etmiştir.

Vefatı:

Genç yaşta seyrüsülûkünün başında çokça seyahat eden Şiblî 946 yılında Bağdat’ta vefat etti.

Tasavvufi Görüşleri:

Şiblî, sadece tasavvuf eğitimiyle yetinmeyip dinî ilimlerle de ilgilenmiştir. Yıllarca hadis ve fıkıh okumuş, İmam Mâlik’in el-Muvaṭṭaʾını ezberlemiştir. Fakat daha sonra fıkıh ve hadis ilimlerine karşı olumsuz tavır almıştır. Gerçeğe ulaşmada bu iki ilmi yetersiz gören Şiblî’ye göre gerçek fıkıh Allah ile kul arasındaki halleri açıklayan fıkh-ı ilâhîdir. Kur’an’ı âyetlerin mânaları üzerinde yoğun biçimde düşünerek okumayı tavsiye etmiştir.

Ebû Bekir Eş-Şiblî tasavvufun bütün konu ve kavramları üzerinde fikir beyan etmiş ve onun bir ilim dalı olarak ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur. Başta el-Lümaʿ olmak üzere bütün tasavvuf klasiklerinde görüşlerine sıkça atıf yapılan Şiblî’nin ele aldığı konuların başında mârifetullah ve tevhid gelmektedir. Ona göre tasavvuf başı mârifetullah, sonu tevhid olan bir yolculuktur.

Şiblî şathiyeleriyle de ünlüdür. Hallâc-ı Mansûr’un en yakın arkadaşlarından olan Şiblî ilâhî sırları halka açmaması hususunda kendisini defalarca uyardığını söyler.

Etkisi:

Şiblî’nin sözleri, işârî yorumları ve şathiyeleri, başta tasavvuf kaynakları olmak üzere tarih ve tabakat kitaplarında dağınık halde bulunmaktadır. Kendisinden sonra pek çok sûfî onun sözleri ve şiirleriyle eserlerini zenginleştirmiştir. Kādiriyye, Mevleviyye, Rifâiyye ve Şâzeliyye silsilelerinde yer almaktadır.

Kerim Yarınıneli/KerimUsta.com

Kaynaklar

Takip Et Kerim Usta:

Herkesin bir yaşama nedeni var. Benimkiyse, bir "Sevda"...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir