Bülbülün Son Şarkısı: Kırmızı Gülün Hikayesi

Bülbülün Son Şarkısı: Kırmızı Gülün Hikayesi

Bir zamanlar, uzak bir diyarda yaşayan genç bir delikanlı varmış. Bu genç, köyün en güzel kızına derinden âşık olmuş. Ne var ki kız, onun bu aşkına karşılık vermiyormuş. Günlerce onu uzaktan izleyen delikanlı, bir gün cesaretini toplayıp kızın yolunu kesmiş.

Kız şaşkınlıkla sormuş: “Niye yolumu kestin böyle? Haramilik mi yapacaksın yoksa?” Delikanlı içini çekerek cevap vermiş: “Hayır, sadece sana olan aşkımı itiraf etmek istedim. Günlerdir seni izliyorum ve artık dayanamıyorum.”

Kız alaylı bir gülümsemeyle, “Beni tanımıyorsun bile. Sadece dış görünüşüme âşık oldun,” demiş. Delikanlı ısrarla, “Seni kalbimle tanıdım,” diye karşılık vermiş. Bunun üzerine kız, “Pekâlâ,” demiş, “Eğer bana yarın bu saatte kırmızı bir gül getirirsen, belki seni dinlerim. Ama bil ki bu diyarda kırmızı gül yetişmez.”

Delikanlı bütün gece kırmızı gül aramış. Köydeki tüm bahçeleri dolaşmış ama nafile – her gül bembeyaz açıyormuş. Umutsuzlukla bir gül ağacının dibine çökmüş ağlamaya başlamış. O sırada dallarda öten bir bülbül, delikanlının hıçkırıklarını duymuş.

“Niye ağlarsın genç adam?” diye sormuş bülbül. Delikanlı başından geçenleri anlatınca, bülbül, “Üzülme,” demiş, “Yarın sabah buraya geldiğinde kırmızı bir gül bulacaksın.”

O gece, bülbül bahçedeki en güzel beyaz güle konmuş. Sabaha kadar en hüzünlü şarkısını söylemiş, göğsünü gülün dikenine bastıra bastıra. Gün ağardığında, bülbülün kanı gülün yapraklarını kırmızıya boyamış, ama bülbül cansız düşmüş.

Sabah olunca delikanlı bahçeye koşmuş. Beyaz güllerin arasında tek bir kıpkırmızı gül duruyormuş. Sevincinden havalara uçacak gibi olmuş. Gülü koparırken ağacın dibinde ölü bülbülü görmüş, yüreği burkulmuş ama sevdiği kıza kavuşma heyecanı ağır basmış.

Kıza kırmızı gülü sunduğunda, kız şaşkınlıkla sormuş: “Bunu nasıl buldun? Bu diyarda kırmızı gül yetişmez!” Delikanlı olanları anlatınca, kızın gözleri dolmuş. “Anlıyorum şimdi,” demiş hüzünle, “Sen aşkı gerçekten anlamamışsın. Bülbül aşk uğruna canını verdi, sen ise sadece kendi mutluluğunu düşündün.”

Delikanlı önce şaşırmış, sonra yaptığı hatayı anlamış. Kız devam etmiş: “Aşk, bencilce bir tutku değildir. Sen bana değil, kendi hayaline âşık oldun.” Bunları söyledikten sonra arkasını dönüp gitmiş.

Delikanlı, elinde kırmızı gülle öylece kalmış. O günden sonra her bahar, bülbülün öldüğü ağacın altında tek bir kırmızı gül açmaya devam etmiş. Köylüler bu güle “Aşkın Gülü” adını vermişler ve gerçek aşkın ne olduğunu anlatmak için bu hikâyeyi nesilden nesile aktarmışlar.

Kerim Yarınıneli/KerimUsta.com

Kaynak: Anonim hikayelerden düzenlenerek hazırlanmıştır.

 

👁️Bu yazı 1.095 kez görüntülendi
Bu Yazıyı Paylaş
By KerimUsta

Kerim Usta

Herkesin bir yaşama nedeni var. Benimkiyse, bir "Sevda"...

Yorum yapmaya ne dersiniz?

  • Post last modified:17 Haziran 2025