En son Güncelleme tarihi ve güncelleyen: 27 Mayıs 2020 Kerim Usta
Bu deyim halk arasında haksızlığa uğrandığında sık sık kullanılır.Deyimi kullananlar çoğunlukla haksızlığa uğramış,başkalarının çekeceği cezayı kendinın çektiğine inanan kişilerden oluşur.
Yahudi’ler ise Eski Ahit’te “Kefaret Günü” ayinlerinde kurban edilen iki keçiden biri İsrail’i affetmesi için Yehova’ya, diğeri ise İsrail’in tüm çocuklarının kötülüklerinden doğan günahlarının affedilmesi için Azazel’e sunulmuştur.Tüm günahların yüklenildiği, boynuzuna bağlanmış kırmızı püskülle çöle gönderilen bu keçinin kırmızı püskülünü güneş soldurdukça günahların da affedileceğine inanılırmış…Bazı ayinlerde ise günah keçilerinin uçurumdan aşağı atıldığı bilinmektedir.Azazel adı verilen bu keçi aynı zamanda Günah Keçisi’dir.Azazel günümüz İbranicesinde “cehenneme git” demektir.
Eski yunalılar ise bu iş için erkek ve dişiden oluşan iki insan kullanırlardı.Veba gibi bulaşıcı hastalık ve afetleri önlemek veya kurtulmak için insan kurbanları şehirde dolaştırırlardı.Kurbanlat halk tarafından ince ağaç dallarıyla dövülerek veya taşlayanarak öldürürlerdi…Bu kurban sonrasında kentlerinin bir yıl boyunca kötülüklerden uzak kalacağına inanırlardı…
Bu deyimin bizde kullanılması ise keçiye yapılan bu günah yükleme işleminin haksız olduğuna inanmaktan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.Zaten deyimi kullanan kişiler de,başkalarının çektiği cezayı kendisinin çektiğine kanaat getiren insanlardan oluşmaktadır.