Yamaçları meydan oluf mertlere,
Sinen de çoğ nal izi var a dağlar,
Yaylaların gucağ açer ellere,
Arğaçların hal izi var a dağlar.
Soyuğunla adın çığıf gız gıran,
Azmaz yolu güz ayrılıf yaz duran,
Süzüldükçe gün vuranda berk olan,
İyi Olan Her Şey Paylaşımda…
Yurdumda on üç ocak daha söndü,
Beklenen Evlatlar tabutla döndü,
Her şafak vuslata ümidli gündü,
Beklenen Evlatlar tabutla döndü.
Dağlara kazılmış özel hücreler,
Ne gündüzler belli, ne de geceler,
Uyan kardeşim uyan kalk,
Gün doğmadan yataktan,
Huzur bulur tat alırsın,
Baldan tatlı ezandan.
Namaz kılıp okuyasın,
Birde Yasin Kuran’dan,
Dua ile dileyesin,
Ne dilersen Allah’tan.
İlhamı bakıştan, umudu gözden,
Aldığımız yıllar geride kaldı,
Sevda kayığıyla aşkın gölüne,
Daldığımız yıllar geride kaldı.
Bazı zaman yağmur yağdı ıslandık,
Bazı zaman ağaçlara yaslandık,
Aya baktık, yıldızlara seslendik,
Sanmayın öyle muhteşem bir yapısı var,
18 ayar altın işlemi kapısı var,
Kuş, uçmaz kervan geçmez bir yerden tapusu var,
Dünyanın, ahretin anahtarıdır Kâbe.
Gecenin karanlığı örtüsünün boyası,
Altın simlerle işli üzerinde yazısı,
Tavaftaki meşaket ruhların tek sefası,
İnanmaya şahadetin anahtarıdır Kâbe.
Yirmi gitti yirmi bire bakalım,
Hep birlikte yeni yıla bakalım,
Adil olup adalete bakalım,
Tüm Türkiye güclenelim birlikte.
Baksan dünya karaları bağlamış,
Kan dökülmüş yürekleri dağlamış,
Millete yük olan parazitlerin,
Defolup gittiği bir yıl olsun bu,
Vatana dert olan teröristlerin,
Yok olup, bittiği bir yıl olsun bu.
Fakir fukaranın ekmeği artsın,
Adaletin terazisi tam tartsın,