Hüseyni Susuzluğu Ölümün sessizliği düşerken yüreğime Anlarım ki hüseyni susuzluğunu İliklerimde hissederim, Kavuşmanın yangınlığı İle ılık ılık akan aşk şerbetini tadarım. Kerbela yanıyor, bir yudum su İçin, toprak kan ağlıyor, Ben nasıl susarım, Fırat kan ağlıyor, Ölüm kokusu tütüyor, şehadet kokuyor, bu çöller. Canlar ağlıyor, aşk ağlıyor, Yandığım yâr, ravzan ağlıyor Hüseyin'e, Kalmıyor mecal artık kimsesizliğin dem vurduğu yüreğimde... Kader bağlıyor artık kendisine, susuz kalan yürekleri. Çıkarıyorum alfabeden artık sesli harfleri, dudak payı kalmıyor ölüm şerbetinde. Kana kana içiyor Resulallah torunu. Kırbasına isabet eden her bir ok, Sanki yüreklere saplanıyor. Kader diyor, kader yazıyor şehadet senaryosunu, Ben nasıl yanmam bu filmin susuzluğuna. Ben nasıl İçerim susuzluk şerbetini, Yansın yüreğim, kavrulsun aşktan sadrım.…