Petek’siz balmı olur?
Gonca’sız gülmü olur?
Aşk’sız gönülmü olur?
Gel gidelim Yunus’a gönül.
Dergahında aşık olunur,
Aşk Od’unda yanan olur,
Yanmada şifa bulan olur,
Gel gidelim Yunus’a gönül.
İyi Olan Her Şey Paylaşımda…
Petek’siz balmı olur?
Gonca’sız gülmü olur?
Aşk’sız gönülmü olur?
Gel gidelim Yunus’a gönül.
Dergahında aşık olunur,
Aşk Od’unda yanan olur,
Yanmada şifa bulan olur,
Gel gidelim Yunus’a gönül.
Belli olmaz gönüldür bu
Gâh çuş u huruşa gelir
Gâh kolu kanadı düşer
Yıkılır da tuşa gelir.
Hep gezer dur durak bilmez
Gel desem de geri gelmez
Dil dökerim, öğüt almaz
Ne söylesem boşa gelir.
Yüreğime düşen bir köz gibisin
Bilemedin ne çok sevmiştim seni
Seninle sonsuz mutlu olmaktı dileğim
Bilemedin bebeğim ne çok sevmiştim seni
Sana sevgi umut hasret doludur özüm
Hiç bitmez sana sevgim korlandı közüm
Ne kadar anlatsam aşkımı az gelir sözüm
Bilemedin aşkım ne çok sevmiştim seni
Vuslata parmak izin, ne de bir rızan düştü,
Kaç bahar geldi geçti, nasibe hazan düştü,
Yağmur dedim ruhuma, ateş-i suzan düştü,
Sakın bana sev deme, ben de gönül kalmadı.
Bal bıçağı oldum da, geldim sana sarıldım
Ne naz ettim ne cilve, ne küstüm ne darıldım
Ocağında çalıydım, kırk parçayla kırıldım
Sakın bana sev deme, ben de gönül kalmadı.
Yine mestâne gelün ‘azm-i harâbât idelüm
Hizmet-i pîr-i mugân ile mübâhât idelüm
*
Hum-ı meyden götüri ‘âlemi seyrân idelüm
Tûr-ı ‘ışka çıkalum yine münâcât idelüm
*
Zâhid-i huşk kabûl eyleyüben ‘özrümüzi
El virürse bir ayağ-ile mükâfât idelüm
Gir gönül bahçeme,
Menekşe, gül der.
Topla lale, sümbülü,
Kendi gönül bahçene ser.
Gir gönül kâbeme,
Tavaf et bir kerre,
Ey Gönül Bana Öyle Bir Kelâm Et Yüreğimi Söküp Dağlayayım.
Sen Bilmezsin Belki ;Senin Canın Yanmasın Diye Sol Yanıma Bile Yatmadığımı.
Özlemek Ne Renkti Sen Bilmezsin,
Öyle Bir Yalnızlığa Daldım Ki ;Şiirde ki kelimelerimin Dizi Tutmuyor.
Ne zaman Yağmur Yağsa Bu Şehre, Sen Kokuyorsun Islak Toprakta.
Kim bilir Ne Şanslıdır Yaşadığın Şehir.
Çünkü Sen Varsın.
Ey Gönlüm “Aşk” İstiyorum,
Sadece “Aşk” Altında Islanabileceğim,
Yüreğimde Şimşekler Çakacak,
Ferhat Gibi, Mecnun Gibi, Leyla Gibi Şirin Gibi Yakacak “Aşk” İstiyorum.
Ey Mahşere Kalmış Sevgili ;Sükûtum, Aşka Açılan Pencerem, Matemimde ki Gözyaşım, Suskunluğum da ki Çığlığım,
Yüreğimdeki Feryadım, Sana Hasret Sana Meftun Bu Yüreğim.
Gel Yüreğime, Aşka Rabıtalı Gönlüme Gel.
Hüzün Koktu Yine Her Yer Yine Hazan mı? Var.
Âşık meclisinin beyi ağası
Sazın şelpesine aldanma gönül
Dırman yorulsan da zirve umuttur
Düzün cilvesine aldanma gönül
Göyün bulutları çöker dağlara
Budak mı dayanır hoyrat rüzgâra
Her neyi arasan baharda ara
Güzün cilvesine aldanma gönül
Gönlümün Esintisi….!
Ey Benim Besmeleyle Başladığım Yâr
Sen Gelene Kadar Niyetimi Bozmadığım, Yüreğime Sevgini En Derinden Bahşettiğim Yâr.
Bu Aşkı Kalbime Koyana Şükrettiğim, Dualarımı İlmek İlmek Nakşettiğim, Ey Duâsına Âmîn Dediğim, Duâlarıma Özne Ettiğim, Gönlüme Teşrif Edenim, Cennet Helalim Olurmusun, Seccaden Hazır Namazını Kıl Ben Çay Koyayım Diyenim Olurmusun Ey Benim Güzini Mabedim.
Ettiğim Duaların Âmîn’i, Kıldığım Namazların Duâsı Olurmusun. Seni Ben En Çok Rabbime Anlatıp, Ondan İstedim. Sen Benim Dünyadaki Rabbimin Bahşettiği En Güzel, En Büyük Emanetimsin. Seni Bana Emanet Eden Rabbime Hâmdolsun. Sen Benim En Güzel Ziynetim, Niğmetim, Emanetimsin.