Karaman Tarihi Hakkında Bilgi

Karaman Tarihi Hakkında Bilgi

BEYLİKLER DÖNEMİNDE KARAMAN

Oğuzların Afşar boyuna mensup olan Karamanlıların Anadolu’ya ne zaman ve hangi yoldan geldikleri çok kesin olarak bilinemiyor. Oğuz boylarının muhtelif tarihlerde Anadolu’ya geldikleri ve yerleştirildikleri malumdur. Tarihçi Reşidüddin, Karaman ve Menteşeogullarının 20.000 çadır kadar kalabalık bir kütle halinde Tuğrul Bey ile birlikte Anadolu’ya geldiklerini, Tuğrul Beyin geri dönmesinden sonra burada kaldıklarını söyler.

Devamını oku

İsa Necati Bey’den Gazel

İsa Necati Bey'den Gazel

İsa Necati Bey’den “Gazel”

Var iken canane gönlüm cana olmaz aşina,
Şem’i koyup gayr ile pervane olmaz aşina,

Can-ı yüreklendiren sinemdeki peykanıdur,
Kalbi âhen olmayan meydana olmaz aşina,

Can tabibisün senin geldügün uman hastalar,
Hoş dirilür derd ile dermana olmaz aşina,

Devamını oku

Mihrali Bey (Destanlaşan Yiğit)

BİR DESTAN KAHRAMANI: MİHRALİ BEY (1844-1906)

Mihrali Bey (Destanlaşan Yiğit)

Birkaç Söz
Mihrali Bey’in köyünden (Acıyurt-Sıvas) olmam dolayısıyla çocukluğum, hep bu yüce kişinin kahramanlıklarını dinlemekle geçti. Halkımızın, “İkinci Köroğlu”, “İkinci Battal Gazi” olarak vasıflandırdığı Mihrali Bey’i inceleyip yazmak fikri de bundan kaynaklanmıştır.

1971 yılından itibaren bu konuda bilgiler toplamaya başladım. Malzemeleri toplarken gördüm ki; Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın Hatırat ve Mehmet Arif Bey’in Başımıza Gelenler’i haricindeki yazılar (Bkz. Bibliyografya 2, 5, 10, 11, 13) hep bu eserleri tekrardan ibaret. Duyduklarımın ve bildiklerimin pek çoğu yazılmamıştı. Araştırmalarımı derinleştirdim. Halen sağ olan torunları ve bu sahada derlemeleri bulunan amcam Beşir Sönmez ile irtibata geçtim. Eksik bir kısım kalmaması için on üç yıl bekledim. Saygıdeğer dostum Ali Birinci’nin de teşvikiyle nihayet yazmaya karar verdim.

Devamını oku

Köroğlu (Ali Ruşen)

Köroğlu (Ali Ruşen)Köroğlu veya asıl adıyla Ali Ruşen 16. yüzyılda Anadolu’da yaşamış ve adına destanlar yazılmış (Köroğlu Destanı) bir halk ozanıydı. Köroğlu (16. yüzyıl) Halk şairlerimiz içerisinde kavganın, özgürlüğün sembolü. Doğum, ölüm tarihleri bilinmeyen, bir eski efsane kahramanı olan Köroğlu’nun adını alan bir şairimizdir. Bu şairin, Sultan III. Murat zamanında (1574-1595) Osmanlı ordusuyla İran savaşlarına katıldığı (1578-1584) bilinmektedir. Bolu Beyi’nden babasının intikamını almak üzere dağlara çıkan, yiğitlik ve iyilikseverliği destanlaşan eşkıya Köroğlu ile şair Köroğlu halk zihninde kaynaşmış durumdadır. Köroğlu; halk şairlerimiz içerisinde kavganın ve özgürlüğün sembolüdür. Şiirlerinde coşkun bir seslenişle yiğitlik,dostluk, aşk, doğa sevgisi çok sade bir dille anlatılır.Bu şiirler, hikâyeci aşıkların nesirle anlatılan hikâyeleri arasına serpiştirilmiştir. Yirmi dördü bulan bu hikâyeler, Türklük dünyasına yayılan bir Köroğlu destanının doğuşunu hazırlamıştır.Köroğlu; yiğit,adaletli, inançla dolu ideal bir Türk’tür. Köroğlu destanımız ise Anadolu Türklüğünün yüreğinde yaşayan tutkularla, isteklerin, değerlerle inançların sembolüdür.Bu destana göre Köroğlu’nun asıl adı Ruşen Ali’dir. Babası Yusuf, Bolu Beyi’nin seyisidir.( Bolu Erzurumla Erzincan illeri arasında bulunan bir mevkiinin adıdır. Bu günkü Bolu ilimizle bir alakası yoktur.) At meraklısı olan Bolu Beyi, seyisi Yusuf’u cins bir at almaya gönderir; fakat Yusuf’un

Devamını oku

Osman Bey-Osman Gazi Hayatı

Osman Bey-Osman Gazi Hayatı

OSMAN GAZİ

Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Gazi 1258’de Söğüt’te doğdu. Babası Ertuğrul Gazi, annesi Hayme Hatun’dur. Osman Gazi uzun boylu, yuvarlak yüzlü, esmer tenli, ela gözlü ve kalın kaşlıydı. Omuzları arası oldukça geniş, vücudunun belden yukarı kısmı aşağı kısmına oranla daha uzundu. Başına kırmızı çuhadan yapılmış Çağatay tarzında Horasan tacı giyerdi. İç ve dış elbiseleri geniş yenliydi.

Osman Gazi değerli bir devlet adamıydı. Dürüst, tedbirli, cesur, cömert ve adaletliydi. Fakirlere yedirip, giydirmeyi çok severdi. Üzerindeki elbiseye kim biraz dikkatlice baksa, hemen çıkartıp ona hediye ederdi. Her ikindi vakti kendi evinde kim varsa onlara ziyafet verirdi.

Devamını oku

Selçuklu Sultanı Çağrı Bey’in Alparslan’a öğütleri

Selçuklu Sultanı Çağrı Bey’in Alparslan’a öğütleri

Ey oğul! Allah’tan nasıl korkmak lazımsa öyle kork. Kalbinde utanma duygusu yer tutsun.

Sana ne bir yurt ne de bir hazine bıraktım. Senin en güzel hazinen ahlaktır.

Oğul!

Lider olmak ateşten gömlek giymektir. Eger ki insanlar seni seçmediği sürece. Seçildiğin zaman da Allah’ın emrinden ayrılmayasın.

Oğul!

Devamını oku

Ertuğrul Gazi’nin Osman Gazi’ye Nasihati

Ertuğrul Gazi'nin Osman Gazi'ye Nasihati

ERTUGRUL GAZI’NIN OSMAN GAZI’YE BEY OLDUKTAN SONRAKI VASIYETI

  • Ey oğul! Her işten önce din işlerine dikkat et. Zira farizaya (farzlara) dikkat, din ve devletin güçlenmesine sebeptir.
  • Din işlerini; dikkatli olmayan, itikadı bozuk ve doğru yoldan ayrılmaya yönelen, büyük günahlardan kaçınmayan, helale-harama dikkat etmeyen sefihlere ve ayrıca tecrübesiz kişilere bırakma, devlet idaresinde bu gibi kişilere iş verme!.. Zira yaratandan korkmayan, yaratılandan hiç korkmaz. Büyük günah işleyen ve bunu devam ettiren kimsede sadakat olmaz. Böyle kişilerin sadakati olsa ümmeti olduğu Peygamber-i Zişan’ın sadık tebligatı üzere hareket eder de şer’i şerifin dışına çıkmazdı.
  • Zulümden, bid’atten sakın. Zulme ve bid’ate teşvik edenleri devletinden uzaklaştır. Çünkü böyleleri seni zevale uğratmış olurlar.

    Devamını oku