Deli Fettah’ın Ağıdı
Akşamın alaca karanlığı. Etrafta derin bir sessizlik. Dingin bir zaman. Birden bir acı feryat yankılandı Berit Dağında:
“Ah anaammm, ah anaammm, anaaamm!” diye vadileri yırttı gitti bir haykırış. Çadırın içinde, yatağının üstünde dikiliyordu Deli Fettah. Bir yiğit ki sormayın gitsin. Civan gibi boylu boslu, göğsü kurt göğsü, geniş. Namı vardı civarda.
Düşmanları çadıra kadar sokulmuş, köpeklere ekmek atıp susturmuşlardı. Ellerinde mavzerler zamanı kollamışlar ve ateş etmişlerdi. “Ah anaaamm!” feryatlarından sonra yatağının üstüne çam gibi devrildi. Sol böğründen girmişti kurşun, bir de göğsünden. Yayladan yaylaya, koymaktan koyağa yankılandı silah sesleri. Acı haber Karabacaklı obasında çadırdan çadıra çok tez yayıldı.