İslami İlimler Nelerdir?

İslami İlimler Nelerdir?

İslami İlimler 

Müslümanların bilmeleri, öğrenmeleri gereken ilimlere “Ulum-i İslamiyye (İslâmi İlimler)” denir. İslâmi ilimler, “Akli” ve “Nakli” ilimler olmak üzere ikiye ayrılır.

  • Nakli ilimler, alelade insanların akıllarının üstünde olup bunlar Tefsir, Hadis, Kelam (Akaid), Fıkıh, bunların Usul’leri ve Tasavvuf gibi ilimlerdir. Bunlara “Din Bilgileri” de denir. Bunlardan Akaid, Fıkıh ve Tasavvuf (Ahlak) ilimlerini, ihtiyaç miktarınca öğrenmenin, kadın ve erkek, akıllı ve baliğ her müslümana farz-ı ayn, diğerlerini öğrenmenin ise farz-ı kifaye olduğu, İslam alimlerince ifade edilmektedir.
  • Akli ilimler, akıl ile incelenerek, tecrübe edilerek elde edilen ilimler olup, nakli ilimlerin anlaşılmasına ve tatbik edilmesine yardımcıdırlar.

Bu bakımdan bunların da öğrenilmesinin farz-ı kifaye olduğu belirtilmektedir. “Fen Bilgileri” de denilen bu ilimler, matematik, mantık ve diğer tecrübi ilimlerdir…

Devamını Oku…

Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun

Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun

Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun

Bu gece peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa SAV ‘in dünyaya şereflendirdiği gecedir .O peygamber ki insanların sapıklıkta sınır tanımadığı, cehalette en üst seviyelere ulaştığı, küfür ve şirkin kölesi olduğu bir zamanda dünyaya şeref vermiş ve dünyaya ilahi bir nur, rahmani bir şifa olmuştur. Ey yüce peygamber senin hürmetine yaratıldı tüm alemler.

Devamını Oku…

Şamanizm’den Kalan Adetler

Şamanizm'den Kalan Adetler

Şamanizm’den Kalan Adetler

Türkler ’in Şamanizm’den İslamiyet’e geçişi yüzyıllar öncesine dayansa da, günümüzde Şamanizm’den kalan birçok adet ve gelenekleri bulunuyor.

İşte onlardan birkaçı:

Ay: Anadolu’da yeni ayın görünmesi sırasında yere diz çökerek niyaz edilmekte, gökyüzüne, aya ve toprağa bakarak dilekte bulunulmaktadır. Yeni ayın yeni umutlara ve yeni başlangıçlara vesile olacağı düşünülür. Bu olgu da Türklerin eski Gök tanrı inancından kaynaklanmaktadır.

Su dökerek uğurlama: Gidenin arkasından su dökmek eski Türklerdeki su kültünün doğurduğu bir adettir.

Mum yakma, çaput bağlama: Cami avlularında mum yakılması, ağaçlara bez ve çaput bağlanması da Şamanizm döneminden günümüze aktarılan geleneklerdir.

Devamını Oku…

Dünya Senin Değildir, Kendini Ev Sahibi Sanma

Dünya Senin Değildir, Kendini Ev Sahibi Sanma>

Dünya Senin Değil

Misafir olduğun yere gönül bağlama..!
Kapısına dayanma, çürüktür.
Suretine aldanma..!
Cazibesine kapılma..!
Dünya senin dünyan değildir.
Kendini ev sahibi sanma..!
Sana muhabbet duyan her faniye gönül verme..!
Sürünen yılanlar gibi gövden yerde sinsi sinsi yürüme..!

Devamını Oku…

Siyah Gecenin Hayalleri- Ergün Küçüktopçu

Siyah Gecenin Hayalleri- Ergün Küçüktopçu

Siyah Gecenin Hayalleri

Mesafe nedir ki gönüller bir olduktan sonra…?

Gönüller bir olsun.

Mekanlar kimin umurunda…

Sevgi hissetmektir.

Yollar ve zaman ayrı olsa da

Bir gün bekle

O tütsülenmiş dilimin ucundaki şiirler dökülecektir,

Gölgemiz olan size anlatacaktır,

Gönülden gönüle bir yolun olduğunu.

Belki düğümlenecek sözlerim Lâl Olan dilimizde,

Belki de tekbir sözünüzle cennete çevireceğiniz yürekler vardır.

Ben diyorum ki ; gönüller bir olsun, hem dem olsun yeter

Şimdi kapatın gözünüzü

Dalın siyah gecenin hayallerine,

Hadi sevdanın yurduna gidiyoruz,

Toplayalım Aşıkları, Maşuğun dergâhına….

Devamını Oku…

Ey Hira Yüreklim – Ergün Küçüktopçu

Ey Hira Yüreklim - Ergün Küçüktopçu

Ey Hira Yüreklim…!

Ellerimle Elini Tuttuğum,

Aşk’ı Tanıyan Yüreğin Cennete Götüren Rehberim Olsun.

Dualarımın Öznesi Olan Yâr Dün Gece Yine Resmine Baktım Yatmadan,

Gözlerinde Beni Gördüm, Yüreğindeki Acıyı Gördüm,

Hüzünü Gördüm.

Dedim Kendi Kendime,

Aşk Hakkımmıdır Bilmem, Ama Hak Aşkımdır.

Yüreğimi Özenle Koruyorum, Çünkü İçinde Sen Varsın…..

Marifet İki Yüreğin Bir Olması Değilmiydi Zaten,

Biz Tek Yürek Olduk Seninle Kurbanım.

Eğer Sana Kavuşmadan Ölürsem…

Vallahi Ölüm’e de Aşk Olsun!…

Senin İsminle Uyanıyorum Her Sabah…!

Bir Sevinç Kaplıyor Yüreğimi Çünkü Sen Varsın Sol Yanımın Bekçisi.

Ey Hira Yüreklim….!

Kudüs Bakışlım, Ravza Yüreklim, Dualarımın

Devamını Oku…

Dandanakan Savaşı Hakkında Bilgi

Dandanakan Savaşı

Dandanakan Savaşı 

Selçuklular ile Gazneliler arasında 431’de (1040) cereyan eden ve Selçuklu Devleti’nin kuruluşunu sağlayan savaş.

Uzakdoğu ile Akdeniz arasındaki büyük ticaret yolu üzerinde Serahs-Merv arasında bulunan Dandanakan’ın, Ortaçağ’ın önemli ticaret ve sanat şehirlerinden biri olduğu ve bugünkü Türkmenistan Cumhuriyeti topraklarındaki Taşrâbâd’ın işgal ettiği yerde bulunduğu yapılan kazılardan anlaşılmaktadır. Yine bu kazı sonuçlarına göre Dandanakan bir tepe üzerinde olup surlarla çevriliydi ve şehirde düzenli bir su ve kanalizasyon şebekesi mevcuttu.

Ayrıca burada çok sütunlu bir cami ile bir ribât vardı. XIII. yüzyılda Serahs-Merv yolunu geçerken Dandanakan’ı görmüş olan meşhur Arap coğrafyacısı Yâkūt el-Hamevî, kasabanın zamanla şiddetli rüzgârların savurduğu büyük kum yığınlarıyla örtülmesi üzerine halkın buradan başka yerlere göç ettiğini, kasabada ancak bir ribât ile bir minarenin kalmış olduğunu belirtir (MuǾcemü’l-büldân, II, 610). Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluşunu sağlayan meydan savaşının burada yapılmış olması dolayısıyla Dandanakan’ın İslâmî devir Türk tarihinde çok önemli bir yeri vardır.

Devamını Oku…

Ey Gönlüm Aşk İstiyorum

Bir Men Bir Allah Bilir

Ey Gönlüm Aşk İstiyorum

Ey gönül bana öyle bir kelâm et

Yüreğimi söküp dağlayayım.

Sen bilmezsin belki ,

Senin canın yanmasın diye

Sol yanıma bile yatmadığımı.

Özlemek ne renkti sen bilmezsin,

Öyle bir yalnızlığa daldım ki ;

Şiirde ki kelimelerimin dizi tutmuyor.

Ne zaman yağmur yağsa bu şehre,

Devamını Oku…

Zekat Hakkında Soru ve Cevaplar

Zekat Hakkında Soru ve <strong>Cevap:</strong>lar

Zekat Hakkında Soru ve Cevaplar

Zekât vermek için gerekli zenginlik ölçüsü yani zekât nisabı nedir, nasıl hesaplanır?

  • Zekât nisabı, 20 miskal yani 96 gr altın veya bu değerde para veya ticaret eşyasıdır. Zekât nisabına malik olana zengin denir. Dinimize göre, erkekle hanımının mal varlığı ayrıdır. Hangisi zengin ise, zekâtını o verir.
  • Alacaklar nisap hesabına katılır. Alacaklar tahsil edildikten sonra, geçmiş senelerin zekâtları da verilir. Daha almadan da verilebilir. Borçlar, mevcut para veya maldan çıkarılır. Geri kalanın zekâtı verilir. On yıl sonra alınacak para, zekât nisabına dahil edilir. On yıl sonra ödenecek borç zekâttan düşülür.
  • Ticaret için olmayan evler, arsalar, vasıtalar, demirbaş eşyalar zekât nisabına katılmaz. Ticaret için alınan malların, altın, gümüş ve her çeşit paranın zekâtı verilir. Evin, arabanın zekâtı olmaz, fakat araba, ev ve arsa alıp satan, yani işi, mesleği bu olan, bunların zekâtını verir, çünkü bunların ticaretini yapmaktadır. Ev yaptırmak için arsa alan, bunun zekâtını vermez. (Dürer)

    Devamını Oku…

1 2 191