Rivayete göre, Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail’i daha yakından tanımak ve Safevi Devleti’nin durumunu öğrenmek için Tebriz’e gizlice bir yolculuk yapar. Şah İsmail’in satrançta usta olduğu ve henüz yenilmediği bilinir. Yavuz da en az Şah kadar satranca meraklıdır ve onunla oynamak ister. Bunun için ülkede bir çok satranç ustasını yenince, Şah ismail tarafından satranç oynamaya çağrılır. Yavuz Sultan Selim, ilk oyunda bilerek yenilir, ancak ikinci oyunda Şah’ı mat eder. Şah İsmail, Yavuz’a tokat atar ve onu yarım akıllı bir derviş sanarak huzurundan gönderir.
Yavuz Sultan Selim, 1512 yılında Osmanlı padişahı olur ve büyük bir tehdit olarak gördüğü Safevi Devleti’ne savaş açar. 1514 yılında Çaldıran Savaşı’nda Şah İsmail’in ordusunu mağlup eder ve ona mektup gönderir. Mektupta, Şah İsmail’in tokadının acısını savaşta onu yenerek aldığını belirtir.
Yavuz Sultan Selim Han’a ait bir beyit. Dizelerin ilk kelimeleri yukarıdan aşağıya okunduğunda aynı dizeyi verir. Bu tarzda yazılan ilk beyit olduğu söylenmektedir. Divan edebiyatında bu özelliğe vezni aher denir.
Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail’i yener. Ardından o meşhur şiirini yazar:
Sanma şahım herkesi sen, sadıkhane yar olur
Herkesi sen dostu mu sandın, belki ol ağyar olur
Sadıkhane belki ol alemde bir, dildar olur
Yar olur, ağyar olur, dildar olur, serdar olur
Sanma şahım /herkesi sen / sadıkhane / yar olur
Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyar olur
Sadıkhane / belki ol / alemde bir / dildar olur
Yar olur / ağyar olur / dildar olur / serdar olur “
Şiirde Kullanılan Teknikler
Şiirin kendisi, Yavuz Sultan Selim’e atfedilen ve Divan Edebiyatı’nda “vezni ahner” olarak adlandırılan bir teknikle yazılmıştır. Bu teknikte, şiirin her dizesinin ilk kelimeleri yukarıdan aşağıya okunduğunda aynı dizeyi verir. Ancak, bu hikayenin tarihsel doğruluğu kesin olarak kanıtlanmamıştır ve genellikle bir efsane olarak kabul edilir. Kalın harfle bu tekniği göstermeye çalışayım.
“Sanma şahım herkesi sen, sadıkhane yar olur
Herkesi sen dostu mu sandın, belki ol ağyar olur
Sadıkhane belki ol alemde bir, dildar olur
Yar olur, ağyar olur, dildar olur, serdar olur”
Şiirin orijinal metni ve tercümesi, Yavuz Sultan Selim’in zekasını ve dönemin siyasi durumuna dair derin anlayışını yansıtır. Şiir, dostluk ve düşmanlık, liderlik ve ihanet gibi temaları işler ve Yavuz Sultan Selim’in hem bir şair hem de bir lider olarak yeteneklerini gösterir. Şiirin tercümesi şöyledir:
“Şahım sen herkesi sadık yar sanma
Sen herkesi dost mu sandın belki o düşman olur
Sadık ol belki o alemde komutan olur
Yar olur, düşman olur, komutan olur, sevgili olur.”
Bu hikaye ve şiir, Yavuz Sultan Selim’in karakterini ve dönemin siyasi manzarasını anlamak için önemli bir kültürel miras parçasıdır. Ancak, tarihsel bir gerçeklik olarak değil, daha çok bir halk hikayesi veya efsane olarak değerlendirilmelidir.
Kerim Yarınıneli/KerimUsta.com
- Ziya Gökalp: Türkçülüğün Büyük Düşünürü - 8 Aralık 2024
- Beynimizin Depolama Gücü ve Teknolojiyle Yarışı - 7 Aralık 2024
- Katı’ Sanatı: Geometri ve Estetiğin Buluştuğu Nokta - 7 Aralık 2024
Şiirdeki yapı ve teknik olarak değerlendirirsek çok güzel olduğunu söyeyebiliriz.Fakat mantıksal olarak değerlendirirsek böyle bir olayın olmasının mümkün olamayacağı anlaşılmaktadır.Bu durumu tarihçiler de onaylamamıştır.Tarihte olaylar ve menkıbeler bazen böyle durumda olduğu gibi iç içe geçebiliyorlar.Hikaye veya öykü olarak değerlendirmek lazım…
ama güzel yazılmış…