Mevlana Halid-i Bağdadi Hakkında Bilgi

Mevlana Halid-i Bağdadi Hakkında Bilgi

Nakşibendiyye tarikatının Hâlidiyye kolunun kurucusu Mevlana Halid-i Bağdadi 

1193’te (1779) Irak’ın Süleymaniye şehrine bağlı Karadağ kasabasında dünyaya geldi. “Şeşangost” (altıparmak) lakabıyla tanınan babası Pir Mîkâil muhtemelen Kādiriyye tarikatına bağlı bir sûfî idi; annesi de bu bölgenin ünlü bir sûfî ailesine mensuptu. Soyunun baba tarafından Hz. Osman’a ulaştığı rivayet edilir. Hâlid, Nakşibendiyye mensupları arasında “Mevlânâ” unvanıyla tanınmaktadır.

Karadağ’da, Berzenc ailesinden Şeyh Abdürrahim ve kardeşi Şeyh Abdülkerim başta olmak üzere çeşitli hocalardan ders alıp öğrenimini tamamladı. Daha sonra mantık ve kelâm ilmi üzerine yoğunlaşarak bölgedeki diğer ilim merkezlerini dolaştıktan sonra Bağdat’a gitti.

Devamını Oku…

Tasavvufta Kullanılan Kelimeler ve Anlamları

Tasavvufta Kullanılan Çeşitli Kelimeler ve Anlamları

Tasavvufta Kullanılan Kelimeler

  • SÛFÎ: Tasavvufî hayat tarzını benimseyerek Hakk’ın yakınlığını kazanmaya çalışan kimse.
  • MUTASAVVIF: Tasavvufî hayat tarzını benimseyen ve bu yolla Hakk’ın yakınlığını kazanmaya çalışan kişi.
  • ZÜHD: Kulun Hakk’ın dışındaki her şeyi terketmesi anlamında bir tasavvuf terimi.
  • MELÂMET: Bir tasavvuf terimi; III. (IX.) yüzyılda Horasan bölgesinde ortaya çıkıp daha sonra bütün İslâm dünyasında yaygınlık kazanan tasavvuf anlayışı.
  • Devamını Oku…

Şair İbrahim Tennuri Hakkında Bilgi

Şair Şeyhî Hakkında Bilgi

İbrahim Tennuri

Akşemseddin’in öğrencilerinden olan İbrahim Tennûrî Fatih devrinde yaşamış bir tekke şairidir. Doğum tarihi ve doğum yeri tam olarak bilinmemektedir. Fakat Sivas’ta veya Amasya’da dünyaya geldiği söylenmektedir. Bunun sebebi büyük bir ihtimalle Babası Sarrafoğlu’nun Hüseyin Sivas’lı, annesinin ise Amasyalı olmasıdır.

İbrâhim Tennûrî aile çevresinde başladığı öğrenimine Konya’da devam etti. Müderris Sarı Yâkub Efendi’den icâzet aldıktan sonra Kayseri’ye giderek bir süre Huand (Hunda) Hatun Medresesi’nde müderrislik yaptı. Bu yıllarda tasavvufa yönelen İbrâhim kendisine mânevî ilimleri öğretecek bir mürşid aramaya başladı.

Devamını Oku…

İcazetler ve İcazet Çeşitleri

İcazetler ve Çeşitleri

İcazetler ve İcazet Çeşitleri

Birincisi yani EN MÜHİMİ HİLAFET-İ MUTLAKADIR ki; mürşidi kâmil-i mükemmili makamı müşahedeye vasıl olan (ulaşan) zevat-ı aliyye istihlaf eder (yerine halife bırakır). Tarikat umurunu onun kifayet-i ilmiye ve ameliyesine (ilmi ve ameli yeterliliğine) tevdi eder (emanet bırakır). “Muhakkak ki Allah Celle Calalühu emanetleri ehline vermenizi emreder.” Ayeti kerimesini hükmünü ifa eder (yerine getirir).

İkincisi HİLAFET-İ MUKAYYEDEDİR (SINIRLI HİLAFET). İlmen ve amelen ve ittikaen (takvasiyle) ve veraan (şüpheli şeylerden sakınmasıyla) kafi ve şeraitin ifasına muktedir (kendisine söylenilen şeyleri yerine getirmeye kadir) bir zatı, münasip gördüğü vezaifi (vazifeleri) tahdiden (sınırlı olarak) hilafet-i mukayyede ile tahlif eder (halife tayin eder). Lazım-ul arz olan ahvali arz eder aldığı cevapla amel eder (karşılaştığı durumları mürşidine bildirir ve aldığı cevaba göre hareket eder). Böyle bir zatın hilafeti pir-i kamil ve mükemmilin hayatta olmasıyla meşruttur. Vefat ederse hali hayatında şart koştuğu evamire(emirlere) tatbik-i hareket labut ve lazımdır.

Devamını Oku…

Tasavvuf Türk Tarihinde Nasıl Bir Rol Oynadı

Tasavvuf Türk Tarihinde Nasıl Bir Rol Oynadı

Tasavvuf Türk Tarihinde Nasıl Bir Rol Oynadı

Tasavvuf özelde kişilerin ruhlarında derin izler bırakırken genelde ise toplumu ahlaklı kılan temel etkenlerdendir. Bu yönüyle tasavvuf sadece kişileri değil toplumları ve devletleri de etki alanı içine almıştır.

Türklerin tasavvufla tanışmaları İslâmiyet’le tanışmalarıyla aynı zamanda olmuştur. Türklerin tarih sahnesine çıkış ve dağılış yeri olan Asya’da ilk tasavvuf merkezi Horasan’dır. Zaten Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında Horasan Erenleri adı verilen tasavvufî eğitim almış gönül adamlarının çok büyük etkisi vardır. Buhara Merv, Semerkant gibi merkezler hem bu tasavvuf ekolünün büyüyüp geliştiği hem de fetih ruhuna sahip Alperen’lerin yetiştiği yerler olmuştur. Alperen’lerin piri ise kendisi de Türk olan ve günümüze kadar eserleri gelen büyük Mutasavvıf Hoca Ahmet Yesevî hazretleridir.

Devamını Oku…

Tasavvuf Konusunda Bazı Hususlar

Tasavvuf Konusunda Bazı Hususlar

Tasavvuf ve tarikat konusunda göz önünde bulundurulması gereken önemli bazı hususlar şu şekilde özetlenebilir:

1. Tasavvuf Kur’an ve hadislerde bahsedilen incelikler ve İslam’ın manevi özü, tarikat ise bu öz istikametinden sûfiler tarafından geliştirilen düzenlenen şekildir. İbadet, ahlâk ve dinî heyecandan, insanın iç dünyasını zenginleştirip ruhî ve mânevî yönden kendini geliştirmesinden ibaret olan birinci kısmı kabul etmek ve uygulamak her müslümanın üzerine farzdır. İkinci kısım ise ihtiyarîdir. Zira özel bir hayat tarzıdır ve bir gönül meselesidir. Bu yola girmeyenlerin girenlere, girenlerin de girmeyenlere saygı göstermesi, hoşgörülü davranması gerekir.

Devamını Oku…

Melamiye Tarikati ve Melamilik

Melamiye Tarikati ve Melamilik

Bir tarikat adı. Melâmet, sözlükte kınamak, ayıplamak ve sitem etmek manalarına gelir. Melâmîlik yoluna bağlanan kimseye de “Melâmî” denir.

Melâmîliğin bir tarikat olduğunu söyleyenler yanında; kuralları belli bir tarikat olmadığını, her türlü gösterişten ve dünya kaygısından uzak kalmayı benimseyenlerin genel adı olduğunu ileri sürenler de vardır. Melâmîliğin bir tarikat olmadığı düşüncesi, kurucusunun ve kuruluş tarihinin bilinmediğinden dolayıdır. Birinci dönem Melâmîlik, “Melâmetiye” adıyla tanınır. İlk defa Nişabur’da hicrî III. asrın başlarında Ebu Salih Hamdun b. Ahmet b. Ammâr el-Kassâr, Melâmîliğin yayılmasında büyük rol oynamıştır. Melâmîlik, Hamdun Kassar’dan önce varsa da, bir tarikat haline onun zamanında gelmiştir.

Devamını Oku…