Kanuni Döneminde ve Karadeniz ve Rusya Siyaseti

Kanuni Döneminde ve Karadeniz ve Rusya Siyaseti

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DEVRİ OSMANLI DEVLETİ’NİN KARADENİZ VE RUSYA SİYASETİ

Prof. Dr. Remzi KILIÇ

Kanunî Sultan Süleyman (1520-1566) devrinde Osmanlı devleti dünyada çok güçlü bir konumda idi. Osmanlı devleti; Karadeniz’in kuzeyinden Türkistan’a kadar uzanan ve Altınordu devletinin toprakları üzerinde kurulan; Kazan Hanlığı, Kırım Hanlığı, Astarhan Hanlığı, Nogay Hanlığı ve Kasım Hanlığı gibi, hanlıkların Rus çarlığına karşı mücadelelerinde Kafkasların güvenliğinin sağlanması hususunda, Türkistanlı tüccarların ve hacıların güvenliği, Karadeniz’de Osmanlı gemilerinin serbestçe gidip gelmelerini sağlamak gibi konularda bir Karadeniz siyaseti geliştirmiştir.

Devamını oku

Osmanlı-Özbek Siyasi İlişkileri

Osmanlı-Özbek Siyasi İlişkileri

Prof. Dr. Remzi KILIÇ

OSMANLI – ÖZBEK SİYASİ İLİŞKİLERİ (1530-1555)

Türk yüzyılı olarak nitelenen XVI. yüzyıl da, Kanuni Sultan Süleyman devri (1520-1566), Türk Dünyası ile olan ilişkilerimiz açısından aktif olan dönemlerdendir. Bu dönem de özellikle İran’a karşı oluşturulan, Osmanlı Devleti ile Özbek Hanları arasındaki dayanışmayı ortaya koymak gerekir. Yavuz Sultan Selim Han(1512-1520) devrinden sonra Osmanlı Devleti ile Türkistan Hanlıkları ilişkileri kısmen zayıflamıştı.

Ancak bu ilişkiler, Kanuni Sultan Süleyman iktidar da iken, 1530-1555 yılları arasında süren Osmanlı-İran savaşlarında tekrar canlanmıştır. Öteden beri, Türkistan’da bulunan Özbek Hanları, İran’da hüküm süren Safevi Şahları ile sürekli savaş halinde bulunuyorlardı.

Özbek Göçgüncü Han(1510-1530), Safevi hükümdarı Şah İsmail(1501-1524) ve Şah Tahmasb’la (1524-1576) sürekli savaşmış ve bu savaşların çoğu Özbekler lehine sonuçlanmıştı.
Özbekler’in Horasan bölgesini kısmen ele geçirmeleri üzerine, Şah Tahmasb büyük bir ordu ile harekete geçti.

Devamını oku

Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürreme Yazdığı Şiir

Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürreme Yazdığı Şiir

Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürreme Yazdığı Şiir

Celis-i halvetim, varım, habibim mah-ı tabanım
Enisim, mahremim, varım, güzeller şahı sultanım

Hayatım hasılım,ömrüm, şarab-ı kevserim, adnim
Baharım, behçetim, rüzum, nigarım verd-i handanım

Neşatım, işretim, bezmim, çerağım, neyyirim, şemim
Turuncu u nar u narencim, benim şem-i şebistanım

Devamını oku

Kanuni Sultan Süleyman’ın Ölümü

Kanuni Sultan Süleyman'ın Ölümü ve Zigetvar Seferi

Kanuni Sultan Süleyman’ın Ölümü ve Zigetvar Seferi

1564 yılında Almanya İmparatoru I. Ferdinand ölmüş ve yerine oğlu II.Maximilien geçmişti. Bu sebeple Avusturya ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki barış antlaşması hükümsüz kalmıştı. Sadrazam Semiz Ali Paşa da iki yıldan beri gönderilmeyen devlet haracı ödenene kadar Avusturya elçilerinin huduttan içeri sokulmamasını emretmişti.

Tahta yeni çıkan İmparator II.Maximilien’ i tebrik eden Osmanlı elçisi, konuyu yeni İmparatora hatırlatarak, ödenmeyen haracı talep etmiş aksi takdirde savaş veya barış seçeneklerinden birini tercih etmesini istemişti. Bu tehdit üzerine Michel Czernovvicz, Georges Albani, Achaz Csabi’den oluşan Avusturya elçilik heyeti, birikmiş haraçların hepsini 4 Şubat 1565 Pazar günü İstanbul’a getirmiş ve 90 bin altını bulan meblağ merasimle takdim edilmişti.

Barış görüşmeleri yapılıyor
Bu esnada Erdel Hanlığı ile Avusturya arasında muharebeler sürmekte olduğundan bu konuyla ilgili de görüşmeler başlamıştı. Avusturya elçileri, İmparator’un sulhten yana olduğunu, fakat evvelce Osmanlı himayesindeki Erdel Hânı Zsigmond tarafından zaptedilen “Szathmar” kalesinin iadesini talep etmişlerdi. Müzakereler sürerken Sadrazam Semiz Ali Paşa, barış antlaşmasının yenilenmesinden yana tavır ortaya koymuştu. Fakat II. Maximilien’in Tokay ve Serencs şehirlerini ele geçirdiği haberinin İstanbul’a ulaşması üzerine duruma çok kızan Kanuni Sultan Süleyman, Erdel Hânı’na yardım edilmesini emretmiş ve sulh için üç şartın kabul edilmesini istemişti:

1-Tokay ve Serencs şehirlerinin derhal geri verilmesi;
2-Avusturya İmparatorluğu’nun vermeyi taahhüt ettiği haraçların düzenli ödenmesi;
3-Erdel hanlığına karşı yapılan saldırıların durdurulması.

Avusturya’ya savaş ilan ediliyor

Devamını oku

Gül Baba-Cafer Kimdir?

Gül Baba Kimdir?

Gül Baba (asıl adı Cafer; ö. 01.09 1541) bir Bektaşi Babası, derviş ve şair olmaktadır. Doğum yeri Amasya’nın Merzifon ilçesidir. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ı etkileyen ve Avrupa taarruzlarına katılan önemli bir Bektaşi Babasıdır. Hayat yolu Evliya Çelebi tarafından yazılı kaynaklara geçirildi. Gül Baba’nın Budapeşte’de türbesi ve heykeli bulunuyor. Başından gülü elinden ise tahta kılıcı eksik olmazmış. Savaşlarda başının üstünde bir gül taşıdığı için Gül Baba diye anıldığı rivayeti nesilden nesile iletilir.

Devamını oku

Kanuni Sultan Süleyman Han’ın Ölüm Yıl Dönümü

Kanuni Sultan Süleyman Han'ın Ölüm Yıl Dönümü

Kanuni Sultan Süleyman Han

Yıl 1566… Ulu hakan Kanuni Sultan Süleyman Hanın son seferi zigetvarda vefat edişinin yıl dönümünü rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet, ruhu şad, makamı Firdevs olsun.

Osmanlının Adaletinden Örnekler

osmanliarmasi

Gelin Fatih Sultan Mehmed’le Rum Mimar İpsilanti’nin “duruşma”sını hatırlayalım…

Malum: Fatih Sultan Mehmed, adını taşıyan camiin inşaatında kullanılacak mermer sütunları kestiren Rum mimarlardan İpsilanti’nin elini kestirmiştir.

Bunun üzerine İpsilanti, ilk İstanbul Kadısı Sarı Hızır Çelebi’ye başvurur. Haksızlığa uğradığını belirtip, hakkının Padişah’tan alınmasını ister.

Devamını oku

Osmanlının Endonezya’ya Yardımı

Osmanlının Endonezyaya Yardımı
Kanuni Sultan Süleyman Han, Portekiz donanmasının taarruzlarına karşı imdat isteyen Hind müslümanlarına bir donanma göndererek yardımda bulundu. Bu donanma Portekizlileri bu denizlerden kovaladıktan sonra Mısır’a dönerken, bu donanmada bir filoya kumanda eden Hayreddin Mehmed Reis, bu donanmanın kumandanı Süleyman Paşa tarafından iki gemiyle doğu denizlerini keşfe gönderildi. Osmanlı denizcileri ilk olarak Siyam (Tayland)’a geldiler ve kral tarafından çok iyi karşılandılar. Kral onların Siyam’da istekdileri kadar kalabileklerini ve misafirleri olduğunu söyledi.

Devamını oku

Muhteşem Süleyman’ın Muhteşem Kadrosu

Muhteşem Süleymanın Muhteşem Kadrosu

Muhteşem Süleyman’ın  Kadrosu

Osmanlı padişahları içinde denizlerin önemini en fazla idrak eden şüphesiz Kanuni Sultan Süleyman’dı.

Bir devlet düşünün ki, Hazar Denizi, Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz, Basra Körfezi’ni denetiminde tutsun; bir devlet düşünün ki, Macaristan’ın bir bölümü, Balkanların tamamı, bugün Ukrayna sınırları içinde kalan Kırım, Anadolu, Mezopotamya ve Arabistan’a hükümran olsun; nihayet bir devlet düşünün ki, Sudan ve Habeşistan’dan Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas’a kadar Afrika topraklarını yönetsin, Hind Okyanusu’na, hatta güneydoğu Asya’daki Açe gibi küçük sultanlıklara bile el uzatsın.

Maalesef biz Misak-ı Millî sınırları içinde oturanlar ve kendisini onunla sınırlayanlar için bu çapta bir imparatorluğu yönetmenin ne demek olduğunu kavramak, imkânsız değilse bile, zor olsa gerek.

Lakin ortada inkârı kabil olmayacak bir gerçek var: Bizden birileri gidip yönetmişler buraları. Hem de öyle böyle değil, asırlarca. Süre olarak en kısa kaldıkları Orta Macaristan’ın bile 150 küsur yıl elimizde kaldığını, bir başka deyişle bunun, TC’nin ömrünü ikiyle çarptığınızda elde edeceğiniz bir süreye denk geldiğini düşünün, yeter.

Peki kimdi bu yönetmeyi bilen ve buna iştahlı olan adamlar? Nasıl yetişmişlerdi? Bu ufuklara nasıl yöneltildiler ve çoğu fethettikleri yerlere ilk gittiklerinde nasıl bir yönetim tarzı ortaya koydular? Bunları anlayabilmek için en elverişli anahtar, imparatorluğun sınırlarını şimşek hızıyla genişleten ama aynı zamanda onu en sağlam temeller üzerinde yükseltmeyi görev edinen sultanın kendisidir.

Devamını oku

Kanuni’nin Belgrat Kadısına Fermanı

Kanuni'nin Belgrat Kadısına Fermanı

Kanuni’nin Belgrat Kadısına Fermanı
Devlet askerleri (Sipahiler), biçilmeyip el ile yolunan ottan zorla vergi alırlar imiş, kaldırdım. Askerler, ev yakınında bulunan bağ, bahçe ve bostanlardan yemeklik için üretim yapanlardan para almak isterler imiş, almasınlar, yasakladım. Boş yerlere tarla açanlardan, ihya edenlerden vergi alınmasın.

Devamını oku

1 2 4