İnsanlığın doğuşundan bugüne kadar sürekli bir mücadele içinde bulunuşu barışın değerini ve önemini artıran en önemli sebeplerden biridir. Savaş, insanlık için her zaman yıkım ve felaket olmuş; barış ise insanlığa mutluluk ve saadet getirmiştir. İnsanın var oluşu ile birlikte verdiği savaş, aslında özlemini duyduğu en ideal yaşam biçimini yakalamaya yönelik verdiği mücâdeledir. Aslında bu mücâdele, kişinin doğası gereği yaptığı savaştır. Bilinmeyeni araştırma ve öğrenme içgüdüsü, bu savaşın en ana noktasıdır. Bu, doğal olarak insanı araştırmaya, bulmaya, değerlendirmeye, öğrenmeye ve giderek ideale ulaşmaya itecektir.