Eski zamanlardı. Yolların olmadığı zamanlar…Demek ki fakirdi bizim gibi çoğunluk, bu nedenle taşınacak yüklere talip olacak hamallar bulmak zor olmuyordu…Yanımdaki hamalla yola çıktık. İhtiyardı. Kendinden büyük bir yük almıştı. Benim sırtımda ise birkaç bavul vardı sadece, onunkinin çeyreği…Diyordum ki içimden “Çok gitmeden kıvrılırsa titreyen bacakları, yüklenirim yükün yarısını!.. Nitekim çok geçmeden dedi ki:
–Mola vakti. Gel biraz dinlenelim!..
–Ne molası, dedim ona hayretle. Ben daha terlemedim!..
Sözüme aldırmadı. Durdu. Çöktü. Salarken yükünün ipini.