Martin Lings, Ebubekir Siraceddin Kimdir?

Kategori: İz Bırakanlar | 0

Martin Lings, Ebubekir Siraceddin Kimdir?

Martin Lings, Ebubekir Siraceddin Kimdir?

Martin Lings, 1909 yılında İngiltere’nin Lancashire şehrinde doğdu. Lisans (1932) ve yüksek lisans (1937) derecelerini Oxford Üniversitesi’nde İngiliz Edebiyatı bölümünden aldı. Polonya’da bir süre İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra Litvanya’da Kaunas Ünivesitesi’nde dersler verdi ve 1939 yılına kadar orada kaldı. 1940 yılından 1951 yılına kadar Kahire Üniversitesi’nde İngiliz dili ve edebiyatı –özellikle Shakespeare- üzerine ders verdi. 1955 yılında Arapça kütüphane sorumlusu olarak British Library’ye girdi ve ardından British Museum ve British Library’de 1973 yılında emekli oluncaya kadar Doğu Yazmaları bölümü sorumlusu olarak çalıştı. Lings doktorasını 1959 yılında “20. Yüzyılda Müslüman Bir Veli” isimli teziyle Londra Üniversitesi’nde tamamladı.

1935 yılında René Guénon’un eserleriyle tanıştı ve böylelikle dünya dinlerine ilgi duymaya başladı. 1937 yılında ise Frithjof Schuon’ün yazılarını keşfetti. 1938 yılının Ocak ayında Schuon’la tanışmak üzere İngiltere’ye gitti ve bu karşılaşmanın ardından ömrü boyunca Schuon’ün takipçisi oldu. Ardından Guénon’la görüşmek üzere Kahire’ye giden Lings, on bir yıl orada kalarak Guénon’un özel sekreterliğini yürüttü. Bu süre zarfında Arap dilinde yetkinlik kazanarak ilk eserlerini Arapça olarak kaleme aldı. İlk kitabı, The Book of Certainty: The Sufi Doctrine of Faith, Vision, and Gnosis ismiyle İngilizce’ye tercüme edildi ve 1952 yılında yayımlandı. Lings, bu kitapta İslamî ismi olan Ebubekir Siraceddin adını kullandı.

Kahire’de iken, ilk kez sekiz yaşında tanışmış olduğu ve kendisinden dört yaş küçük olan Leslie Smalley’le irtibat kurdu. 1944’te, hayatı boyunca eşi ve manevi yoldaşı olarak kalacak olan bu genç hanımla evlendi. Guénon’un 1951’de vefatı ve Mısır’daki siyasi karışıklıklar nedeniyle karısıyla birlikte Londra’ya döndü ve British Museum’da çalışırken aynı zamanda doktorasını tamamladı. Doktora tezini daha sonra gözden geçirerek A Moslem Saint of the Twentieth Century: Shaikh Ahmad al-‘Alawi (1961) adıyla yayınladı. Kitap, Fransızca, İspanyolca, Farsça, Urdu ve Arapça gibi pek çok dile tercüme edildi. Cambridge Üniversitesi’nde İslami İlimler profesörü olan A.J.Arberry kitaptaki “orijinal katkılar”dan övgüyle bahsederek şunu ekler: “İbn Arabî’nin çok tartışılan ‘panteist’ felsefesiyle ilgili daha net ve ikna edici bir izah bilmiyorum.

Lings’in British Museum ve British Library’deki görevi ona çok nadir ve kıymetli yazmalara ulaşma imkanı tanıdı ve böylece Lings, hat ve tezhip üzerine şu ana dek yayınlanmış en kapsamlı ve eksiksiz eseri hazırladı (The Qur’anic Art of Calligraphy and Illumination (1976)). 1975 yılında What is Sufism? ismiyle yayınlanan kitabı, tasavvuf hakkında etkileyici bir giriş niteliğindedir. Hz. Muhammed’in hayatıyla ilgili çok satan kitabı Muhammad: His Life Based Upon the Earliest Sources (1983) ise pek çok dile tercüme edildi ve önemli ödüller kazandı.

Martin Lings aynı zamanda bir şairdir. Ünlü yazar C.S.Lewis, Lings’in şiirlerinden bazıları için “safi ilham” demiştir. Esasında Lings’in ilk yönelişi şiire, özellikle Dante ve Shakespeare’e olmuştur, ancak Guénon ve Schuon’ün manevi mesajıyla karşılaşmasının ve tarikata girişinin ardından yaklaşık on beş yıl kendini şiir yazmaya hazır hissetmemiştir. İlk şiir kitabının başında şöyle yazar: “Şiire olan arzum sonraları yerini daha yüce bir arzuya, arzu edilmeye layık yegâne şeye bıraktı.” Lings, burada manevi arayışı kastetmektedir. İki şiir kitabı Elements, and Other Poems ve The Heralds, and Other Poems daha sonraları Collected Poems: Revised and Augmented (2001) adıyla birlikte yayınlanmıştır.

Lings’in yazarlık hayatı hakkında söylenilecekler, Shakespeare çalışmalarına yaptığı benzersiz katkıdan bahsedilmeksizin tam olmayacaktır. Shakespeare’in ezoterik mesajiyla ilgili derinlikli fikirler ihtiva eden kitabı The Sacred Art of Shakespeare: To Take Upon Us the Mystery of Things’in 1998 baskısına Lings’in uzun süredir hayranı olan Galler Prensi önsöz yazmıştır. Lings, Shakespeare’in eserlerindeki kutsal ve evrensel yönlerle ilgili olarak çeşitli yerlerde dersler vermiştir.

Martin Lings 12 Mayıs 2005’te, doksan dokuz yaşında iken İngiltere’nin güneyinde, Kent’teki kır evinde vefat etmiştir.

Melek yüzlü Batılı Müslüman bilge…

Türkler de çok sevdi onu. Hikmet arayışının modern insana bakan yüzünde köşe taşı olan kitapları Türk okurlarının başucu kitapları oldu. “Hz. Muhammed’in Hayatı” isimli eseri bunlardan sadece biriydi. Yirmiye yakın eser bıraktı geriye. Bilgeliğin mührünü taşıyordu hepsi de.

Eserlerinin en fazla çevrildiği dil Türkçeydi. Türkiye ziyaretlerinin en sonuncusunda, 1986 yılında, İstanbul Belediyesi’nin düzenlediği Doğu’dan Batı’dan konferanslarını ihya etmişti. Cemal Reşit Rey tarihî günlerinden birini yaşamıştı o gün. “Onbirinci Saatte Müslümanların Görevleri” başlıklı bir konuşma yapıyordu. “Melek yüzlü” bu bilge ihtiyarın sanki ötelerden gelmiş bir edayla yaptığı bu konuşmaya meftun olmuştu yüzlerce insan. Lisanını bilmeseler de lisan-ı halini çok iyi anlıyorlardı. 12 Mayıs 2005 günü, onun Şeb-i Arus gününde, Türk meftunları da “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun!” demişti onun için gönülden.
Batılılara İslam’ın güler yüzünü anlatıyordu

Gerçek İslam’ı tanımak isteyen Batılıların ilk adreslerinden birisiydi Martin Lings. Frithjof Schuon ve Rene Guenon gibi haleflerinin başlattığı “Tasavvufu Batılı entelektüellerle buluşturma eylemi”nin belki de günümüzdeki son temsilcisiydi. Ona göre İslam’ın güler yüzüydü tasavvuf. “What is Sufism?”” (Tasavvuf Nedir?) başlıklı eseri bir elkitabı oldu ve birçok Batılının kütüphanesini süsledi yıllardır. Doğu’yu ve Batı’yı bilen irfanî bir bakışla modern dünya insanının muhtaç olduğu şeyin ne olduğunu göstermeye çalıştı kendi kültürünün insanlarına. Varlığı anlamak ve anlamlandırmak için yapılmış bir çağrıydı onunkisi: “Ey insanlar! Modern dünya size insanlığınızı, erdemlerinizi kaybettirmesin!” diye başlayan. “Semavî âlemler sizin içinizdedir, araştırın bulacaksınız, kapıyı vurun, o size açılacaktır” dedi ırkdaşlarına. Tabii kapının nasıl vurulacağını da gösterdi. Modern dönemde insanın Allah’la yakınlığını, dolayısıyla da varlığın sırrını kaybettiğini, ama bu sırra vâkıf olma kabiliyetini tekrar kazanabileceğini düşündü. Çünkü “her ne kadar biz Allah’tan çok uzak idiysek de, O bize çok yakındı.

Onbirinci Saat” başlığını taşıyan eseri “modern dünyanın bunalımı”nı anlatıyordu. On ikiye ancak bir saat kalmıştı; zaman tükeniyordu. Bir âhir zaman tasviriydi “Onbirinci Saat”. “Hiç vakit kaybetmeden on birinci saatin sorumluluklarını yerine getirmek zorundaydık. Zamanın sonunda yapılması gereken şey, ölümden sonraki hayatı düşünmek ve ona hazırlık yapmak olmalıydı.” Ama hiçbir zaman felaket tellallığına soyunmadı. Modern çağın olumsuzluklarını bilgece eleştirilerle dile getirdi. Modern çağın manevi bir hayat imkanı taşıdığını da ikrar etti. Âhir zamanda, yani saat on birden on ikiye doğru yapılacak manevi cehdin fazlasıyla mükafatlandırılacağını düşündü. Hikmeti her yerde aradı. “Hikmet müminin yitiğidir, nerede bulursa alır!” prensibini düşüncesine, eserlerine taşıdı. Zaten “Onbirinci Saat” temsilini de İncil’deki bir darb-ı meselden almıştı.

Gelenekçi ekolün en önemli temsilcilerinden birisiydi. Ama ataların kendi birikimlerini bize aktarmaları değildi gelenekçilik ona göre. Sadece vahyin muhafaza edilerek gelecek nesillere aktarılmasıydı. Bu nedenle de gelenek, din demekti onun lügatinde. Onun için “Hakikati geleneksel ekolün öncülleriyle değil, dinin öncülleriyle açıklamak”tan hiçbir zaman çekinmedi. Gelenekçi ekolün bazı mensupları veya Batı’daki bazı sufiler gibi sufizmi başka dinlerin terminolojileriyle sunmaya çalışmadı.

Tasavvufun Kur’an’a ve Peygamber!e dayandığından son derece emindi. Hucvîrî’den naklettiği şu sözlere kalpten inanmıştı: “Peygamber döneminde tasavvufun adı yoktu, ama kendisi vardı. Şimdi ise adı var, kendi yok.”

MARTİN LİNGS HAKKINDA SÖYLENENLER

Hayatımdaki en büyük ayrıcalıklardan biri Dr. Martin Lings’i tanımış olmaktır. O, eşyanın arkasında yatan şeyi görüyordu ve hayatın pek çok gizeminde var olan kutsal mananın önündeki perdeyi kaldırmamız için bizlere yardım etti.

Galler Prensi

Martin Lings benim için örnek alınacak biridir… Onu yakından tanıyan herkes gibi ben de ona veli oluşundan dolayı saygı duyuyorum.

Huston Smith, Dünyaca meşhur Dinler Tarihi profesörü

Tradisyonalist ekolün üç kurucusu olan Guénon, Coomaraswamy ve Schuon’den sonra en önemli temsilcilerden biri şüphesiz Lings’tir… Onda dindarlık ve zekâ, bilgi ve sevgi bir aradaydı… Fevkalade bir ışık ve güzellikle ilim ve entelektüel disiplini bütünleştiren bir çok eseri miras bıraktı.

Seyyid Hüseyin Nasr, İslam bilim ve felsefesinin günümüzdeki en büyük temsilcilerinden biri

Dr. Lings cüceleşmiş dünyevi arzu ve çabalar çağında adeta semadan inmiş entelektüel ve manevi bir devdi. Bir şairin kalemi, bir metafizikçinin zihni ve bir velinin dertleriyle Dr. Lings hayatı boyunca bizi hep sevk ettiği şeyi yaptı: Ruha dönüş.

Hamza Yusuf, Zaytuna Institute’ün kurucusu

Eserleri

  • Kuran Kaligrafisinin Görkemi ve Aydınlanma – Splendors of Qur’an Calligraphy And Illumination (2005)
  • Öze Dönüş: Soru ve Yanıtlar- A Return to the Spirit: Questions and Answers (2005),
  • Sufi Şiirleri: Bir Ortaçağ Antolojisi – Sufi Poems : A Mediaeval Anthology (2005),
  • Mekke: Yaratılıştan Bugüne Kadar – Mecca: From Before Genesis Until Now (2004),
  • Shakespeare’in Kutsal Sanatı – Sacred Art of Shakespeare (1998),
  • Yirminci Yüzyılda Bir Veli : Şeyh Ahmed Alavi, Ruhsal Mirası ve Vasiyeti – A Sufi saint of the twentieth century : Shaikh Ahmad al-Alawi , his spiritual heritage and legacy (1993),
  • Sembol ve Esas: Varoluş Üzerine Bir Çalışma – Symbol & Archetype: A Study of the Meaning of Existence (1991, 2006),
  • Onbirinci Saat: Gelenekler ve Tahminler Işığında Modern Dünyanın Ruhsal Bunalımları – The Eleventh Hour: the Spiritual Crisis of the Modern World in the Light of Tradition and Prophecy (1987)
  • Hz. Muhammed’in Hayatı – Muhammad: His Life Based on the Earliest Sources (1983), ISBN 0-04-297042-3. Türkçede(İnsan Yayınları tarafından yayımlanmıştır.
  • Kuran Kaligrafi Sanatı ve Aydınlanma – The Quranic Art of Calligraphy and Illumination (1976),
  • Tasavvuf Nedir? – What is Sufism?
  • Haberciler ve Diğer Şiirler – The Heralds and Other Poems (1970)
  • Antik İnançlar ve Modern Hurafeler – Ancient Beliefs and Modern Superstitions (1964, 1980, 1991) (Martin Lings’in Türkçede ilk yayınlanan kitabıdır.)
  • Kesinliğin Kitabı: Tasavvuf Kuramında İnanç, Akıl ve Bilinç
Takip Et Ergunca:

Herkes Cennete Gitmek İster ama Hiç Ölmeden Cennete Gidilir mi?

Son yazıları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir