En son Güncelleme tarihi ve güncelleyen: 13 Aralık 2020 Kerim Usta
* Acı acıyı keser, su sancıyı[Atasözü]
Bir güçlüğü yenmek için başka bir güç yola başvurulmalıdır.
* Acıkan doymam sanır, susayan kanmam sanır[Atasözü]
Bir şeyi uzun süre elde edemeyen kimse, daha sonra o şeyden ne kadar çok edinirse edinsin yine kendisine yetmeyeceği kanısında bulunur.
* Acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olur[Atasözü]
Bir insanın ne durumda olduğu yüzünden anlaşılır.
* Aç ölmez gözü kararır, susuz ölmez benzi sararır[Atasözü]
Yoksulluk insanı öldürmez ama türlü türlü üzüntü ve sıkıntı içinde yıpratır.
* Aç susuz kalmak[Deyim]
1) yoksulluktan yaşayamayacak bir duruma gelmek; 2) yoksul bir duruma düşmek.
* Açın uykusu gelmez[Atasözü]
1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) Bir şeye ihtiyaç duyan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir.
Adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork[Atasözü]
Duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.
* Ağzı sulanmak[Deyim]
1) imrenmek; 2) yeme, içme isteği artmak.
* Ağzının suyu akmak[Deyim]
Çok beğenip istemek, imrenmek.
* Akan su yosun tutmaz[Atasözü]
Tembel tembel oturan kimse hantallaşır, iş yapma yeteneğini yitirir, çalışan kimse gittikçe açılır, daha yararlı işler yapar.
* Akan sular durmak[Deyim]
İtiraz edememek, söyleyecek sözü kalmamak.
* Akarsu çukurunu kendi kazır[Atasözü]
Bir şeyi yapma isteği ve gücü bulunan kimse, uygun bir çalışma yönü ve alanı bulur.
* Akarsu gibi[Deyim]
Aralıksız, kesintisiz.
* Akarsu pislik tutmaz[Atasözü]
Bir insan ne kadar çok çalışırsa o kadar kötü düşünceden ve kötülük yapmaktan uzak olur.
* Akarsuya inanma, eloğluna dayanma[Atasözü]
Akışı ne kadar yavaş olursa olsun akarsuya girmek tehlikelidir, eloğluna güvenmek de doğru değildir, insanı zarara sokabilir.
* Akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer[Atasözü]
Atak kişi tehlikeyi göze alarak işe girişir ve çabuk sonuç alır.
* Aralarından su sızmamak[Deyim]
Aralarında çok yakın, sıkı fıkı arkadaşlık bulunmak.
* Arığa su gelene kadar kurbağanın gözü patlar[Atasözü]
Yapılması geciken iyilikler, bekleyenleri sıkıntı içinde bırakır.
* At görür aksar, su görür susar[Atasözü]
Meraklı kimse öğrenmek istediği bilgiye ulaşabilmek için her yola başvurur, her kılığa girer.
* Ayağı (ayakları) suya ermek[Deyim]
Bir gerçeği anlayarak aklı başına gelmek.
* Ayağına sıcak su mu, soğuk su mu dökelim?[Deyim]
Seyrek gelen bir konuğa yarı sitem, yarı sevinçle söylenen söz.
* Ayaklarına (ayağına) kara su (sular) inmek[Deyim]
Çok yorulmak, güçsüz, dermansız kalmak.
* Ayranım budur, yarısı sudur[Deyim]
Bir iş yarım yamalak yapıldığında özür dilemek için söylenen bir söz.
* Başından aşağı kaynar sular dökülmek[Deyim]
Üzüntülü veya kötü bir olay karşısında birdenbire büyük bir sıkıntı duymak.
* Beylik çeşmeden su içme[Atasözü]
Resmî işlerde dikkatli olmak gerekir.
* Beyni sulanmak[Deyim]
Düzgün düşünemez olmak, bunamak.
* Bıçağı kestiren kendi suyu, insanı sevdiren kendi huyu[Atasözü]
Bir şeyin, bir kimsenin değeri, kendisinde aranılan özel niteliklerle artar.
* Bıçak suyu kesiyor[Deyim]
)çok körleşmiş) anlamında kullanılan bir söz.
* Bin dereden su getirmek[Deyim]
Birini kandırmak için birçok sebep ileri sürmek, dil dökmek.
* Bir bardak suda fırtına koparmak[Deyim]
Önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek.
* Bir içim su (gibi)[Deyim]
Çok güzel (kadın).
* Su gibi gitmek[Deyim]
Bol bol harcanmak.
* Su sabun görmemek[Deyim]
Çok kirli olmak.
* Suyu nereden geliyor?[Deyim]
)bir işi görmek için harcanan para hangi kaynaktan sağlanıyor?) Anlamında kullanılan bir söz.
* (Bir şey veya bir şeyi) suya düşmek[Deyim]
Gerçekleşme olasılığı kalmamak.
* Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek[Deyim]
O işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, o işten vazgeçmek.
* (Bir yerde) içecek suyu olmak[Deyim]
o yere gitmesi kısmet olmak.
* Suyu mu çıktı?[Deyim]
)beğenilmeyecek nesini gördün?) Anlamında kullanılan bir söz.
)Birinden) gözü su içmemek[Deyim]
Güvenmemek.
* (Birinin) canına susamak[Deyim]
Birini öldürmeyi istemek.
* (Birinin) düğününde kalburla (elekle) su taşımak[Deyim]
Bir yardımına karşılık olarak bekâr bir kimseye çok büyük bir yardımda bulunma sözü vermek.
* (Birinin) dümen suyunda gitmek[Deyim]
Birine bağımlı olmak, her şeyde ona uyarak davranmak.
* (Birinin)eline su dökemez[Deyim]
)değerce ondan çok geride) anlamında kullanılan bir söz.
* (Birinin)huyuna suyuna gitmek[Deyim]
Birini kızdırmayacak veya ürkütmeyecek biçimde uysalca davranmak, alışkanlıklarına, isteklerine uygun davranışlarda bulunmak.
* (Birinin)kanına susamak[Deyim]
Belasını aramak.
* (Birinin)pirinci (çok) su kaldırmamak )götürmemek)[Deyim]
Alıngan, çabuk darılır olmak, şakadan anlamamak.
)Birinin)suçundan geçmek[Deyim]
* Suçunu bağışlamak.
* (Birinin veya bir şeyin) yüzü suyu hürmetine[Deyim]
)birinin veya bir şeyin hatırına veya varlığına değer verildiği için) anlamında kullanılan bir söz.
* Bulaşık suyu gibi[Deyim]
Kötü hazırlanmış, tadı tuzu olmayan (sulu yiyecek ve içecek).
* Canına susamak[Deyim]
Ölmek istemek.