Kısa süre içerisinde yüksek verimlilik sunduğu için arabalar haricinde gemilerden lokomotiflere kadar birçok alanda kullanılmaya başlanan dizel motorlar, günümüz endüstriyel üretimi için de büyük bir öneme sahiptir. Benzinli motorlar gibi 4 zamanlı ve içten yanmalı bir sistem ile çalışan dizel motorlar, yüksek verimlilik konusunda da benzinli motorlarla yarışabilecek kadar güçlüdür. Her ne kadar sistem açısından benzer yanları olsa da, yine de dizel ve benzinli motorlar arasında temel bir çalışma prensibi farkı vardır.
Dizel motorların benzinli motorlardan en büyük farkı, yakıtı karbüratörden gelen hava ile karıştırmadan yakmalarıdır. Benzinli motorlarda yakıt yani benzin karbüratör yardımıyla hava ile karıştırılır ve daha sonra yanma odasına gönderilerek burada pistonun sıkıştırmasıyla buji tarafından ateşlenir. Ancak dizel motorlar tamamen farklı bir şekilde yakıtı doğrudan pistona gönderir ve yanma odasında hava karışımı olmadan ateşleme gerçekleşir. Zaten bu nedenden dolayı dizel motorların karbüratör sistemleri de yoktur.
Dizel motorlarda yanma odasına dolan hava silindir tarafından sıkıştırılır ki bu sıkıştırma oranı da benzinli motorlara göre çok daha yüksektir ve böylece sıkışan havanın sıcaklığı 500 dereceye kadar ulaşır. Havanın yüksek oranda sıkıştırılmasıyla elde edilen bu yüksek sıcaklık, daha sonra bu sıkıştırılmış havanın içerisine yakıtın püskürtülmesiyle ateşlenmenin gerçekleşmesini sağlar. Piston tarafından sıkıştırılan yoğun havaya doğrudan püskürtülen yakıt yüksek sıcaklık nedeniyle alev alır. Bu nedenden dolayı benzinli motorlardaki karbüratörler gibi dizel motorlarda buji mekanizması da mevcut değildir. Dizel motorlarda buji yerine yakıtın sıkıştırılan ve yüksek sıcaklığa sahip olan havaya püskürtülmesini sağlayan enjektörler mevcuttur.
İçten yanmalı olarak çalışan dizel motorlar, 4 zamanlı olarak çalışmaktadır; emme, sıkıştırma, patlama ve egzoz zamanı. Subabın açılmasıyla birlikte emme zamanında pistonlara giren hava, pistonun aşağı yönde hareket etmesine neden olur. Pistonun yukarı yönlü hareketine başlamasıyla birlikte giderek sıkışan hava, sıkıştırma zamanında basıncın artarak hava karışımının 500 dereceye kadar ısınmasına neden olur. Patlama zamanındaysa yüksek basınç nedeniyle aşırı oranda ısınan havanın üzerine yakıt yani mazot püskürtülür ve çok kısa bir süre zarfında yakıt alev alarak patlamanın gerçekleşmesine neden olur. Patlamanın kuvvetiyle aşağı doğru itilen piston, dönme hareketinin daimi olarak tekrarlanmasını sağlamaktadır. Egzoz subabının açılmasıyla birlikte yukarı doğru çıkan piston, egzoz zamanında piston içerisindeki yanmış gazların dışarı atılmasını sağlar.
Bir yanıt yazın