Büyüklerden Unutulmaz İslami Sözler
- Namazda kalbini koru. Başkasının evinde gözünü koru. Yemekte boğazını koru. İnsanlar içinde dilini koru. Allah’ı ve ölümü hiç unutma. Yaptığın iyilikleri ve sana yapılan kötülükleri hiç hatırlama.
Lokman hekim (ruhulbeyan Cild 7) - Allah’tan korkan günahkâr, ibadetine güvenen âbidden daha makbuldür. Şeyh Sâdî
- Nasihat dünyanın en pahalı mücevheri kadar değerli olduğu halde ekseriya pek ucuza satılır. Hz.Ali (r.a.)
- Doğruluk, yaptığını Allah için yapmaktır; halk için yapmak ise riyadır. Ebû’l Hasan Harkani Hz.
- Sonsuz olan cennet, dünyadaki birkaç günlük amelin değil, Hâlis niyetlerin karşılığıdır. Hasan-ı Basri Hazretleri
- Kabre hazırlıksız giren, denize kayıksız açılmış gibidir. Hz. Ebubekir R.A.
- Maddi hayata meyledenler için hayat deniz suyu içmeye benzer, içtikçe susarlar, susadıkça içerler. Muhiddin Arabi
- Keremi takvada, zenginliği yakinde ve şerefi tevazuda bulduk. Hazreti Ebu Bekir R.A.
- Şeriat, dünya ve ahiret saadetinin hepsini üzerine almış, şeriatın ötesinde, ihtiyaç duyulacak bir şey kalmamıştır. İmam–ı Rabbani
- Uzun emel sâhibi olmak ve her şeyi sonraya bırakmak, perişanlık ve düşüncesizliktir. İmam Ca’ferü’s-Sadık (R.A.)
- Dünya için üzülmek kalbi karartır. Ahiret için üzülmek ise kalbi nurlandırır. Hz. Osman R.A.
- Allah’ı hakkıyla tanımayan kimse,O’ndan hakkıyla korkmaz. İmamı Gazali (K.S.)
- Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir. Hz. Ebubekir
- Pişmân olmadan önce tefekkür edin, amel işleyin. Dünyaya aldanmayın; çünkü sağlam olanı bozulup dağılır, yeni olanı eskir, nimetleri tükenir, gençliği ihtiyarlığa dönüşür. Fudayl bin Iyâz k.s.
- Gözler yaşarmadıkça, gönülde gökkuşağı olmaz. İmamı Gazali
- Vazifesini yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazeretin devası, ne ilacın şifası deva getiremez. Hz. Mevlana
- İnsanlar üç zümredir: Sen kendisini incitmediğin halde o seni incitir. Sen kendisini incitirsen o da seni incitir. Sen kendisini incitsen de o seni incitmez. Ebu’l-Hasan Harakanî k.s.
- Güzel ahlak; bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür. Hasan-ı Basri
- İki şey, aklı ve tedbiri bozar; biri acele etmek, diğeri de olmayacak şeyi istemek. Hz.Ali (r.a.)
- Geçmiş günahlarınızı, yeni hayırlı işler ile gideriniz. Ebu Ubeyde bin Cerrah
- Felaketlerin en büyüğü vakti boşa geçirmektir. İmam-ı Azam Hazretleri
- Günahtan korkmayan ile düşüp kalkmak, kıyamet gününde insana utanç olur. İmam-ı Şafi Hz.
- Söz ok gibidir senden çıktımı artık sen ona değil, o sana hâkim olur… İmam-ı Şafi Hz.
- Gözü haramdan korumak ne güzel şehvet perdesidir. Hazreti Osman RadıyAllahü anh
- Lüzûmsuz şeylerin peşinden koşan, lüzûmlu şeyleri kaçırır. Hz.Ali (r.a.)
- İman, iki yarımdan oluşan bir bütündür. Onlar da sabır ve şükürdür. İbn Mes’ûd
- Dua yapmaktan mahrum olmam, benim için duama icabet edilmesinden çok daha zordur. Ebû Hazım Mekki
- Senin yanında başkasını çekiştiren, seni de başkasının yanında çekiştirir. İmam-ı Şafi Hz.
- Gençken ilim ağacını dikmezsen, ihtiyarlığında gölgesinde barınacak bir ağacın olmayacaktır… Hz.Ali (r.a.)
- Mü’min kulun korku ve ümidi aynı olmalıdır, tartılacak olsa eşit gelmelidir. Tavus bin Keysan
- Mazı geçip gitmiştir; artık ona yetişilmez. İstikbale gelince, onu gözetmek gerekmez, geleceği belli değildir. Asıl itibar, haldedir; onun sahibiyiz. Kula yakışan sıfat da budur… Abdullah Bin Zeyd
- Dünya malına, sür’atle geçecek şu debdebeye mağrur olma. Zîra malın hayırlısı hayra yarayan, âhiret saadetine sebep olandır. Hz. Mûsa
- İlmi ile amel etmeyen alim; başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir! İmamı Gazali
- İnsanların öleceklerini yakinen bilmelerine rağmen ondan gaflet etmeleri kadar yalana benzeyen bir şey görmedim. Vehb bin Münebbih
- Dünyaya meyleden, yarının tasasını yüklenen, kardeşine hased eden ve insanlara karşı üstünlük sevdasına düşen kişinin kalbine hikmet girmez. Yahya bin Muaz
- Mazi geçip gitmiştir; artık ona yetişilmez. İstikbale gelince, onu gözetmek gerekmez, geleceği belli değildir. Asıl itibar, haldedir; onun sahibiyiz. Kula yakışan sıfat da budur… Abdullah Bin Zeyd
- İnsanları çekiştiren kimsenin hali, bir mancınık kurarak güzel amellerini doğuya, batıya, her yana atan kimsenin haline benzer. Fudayl bin İyaz
- İstediğin kadar oku,bilgine yakışır şekilde hareket etmezsen,câhilsin demektir. Şeyh Sâdî Şirazi (K.S.)
- Dünyaya meyleden, yarının tasasını yüklenen, kardeşine hased eden ve insanlara karşı üstünlük sevdasına düşen kişinin kalbine hikmet girmez. Yahya bin Muaz
- Ulaşamadığına tevekkül, Ulaştığına rıza, Kaybettiğine sabır gösteren kişi, Takva ehlindendir. ..İmam Gazali
- Zulmettiği zaman idareciye hakaret etmeyiniz. Bilakis onun için çok istiğfar ediniz. Çünkü idareci size ancak günahlarınız sebebiyle zulmeder. Mansur bin el–Mutemil
- Tamamlayıcı olmazsan, ahlak ve terbiyenle saygınlık kazanmazsın.Baba (soy) saygınlığının yararı yoktur. Hz.Ali (r.a.)
- İşlerin Allahu Teala’nın takdiriyle olduğuna inandığı halde, istekleri olmayınca üzülene hayret ederim. Hz. Osman R.A.
- Dünyanın bir günü, ahiretin bin yılından hayırlıdır. Zira kazanç ve kayıp keyfiyetleri bu dünyaya aittir. Ahirette artık kazanmak veya kaybetmek yoktur. … Cüneyd-i Bâğdâdi (k.s.)
- İnanmayan bir gönül, içinde kuş bulunmayan bir kafese benzer. Abdulkadir Geylani(K.S.)
- Kabre hazırlıksız giren, denize kayıksız açılmış gibidir. Hz. Ebu Bekir r.a.
- İnsana lâzım olan önce Ehl-i sünnete uygun inanmak, sonra Allah’ü teâlânın emir ve yasaklarına uymak, daha sonra tasavvuf yolunda ilerlemektir. İmamı Rabbani (k.s.)
- Malı zarardan korumanın ilâcı, zekât vermektir. İmamı Rabbani (k.s.)
- İlim, çok şeyler bilip rivayet etmek değil, ‘tan korkmaktır. İbn–i Mes’ud R.A.
- Kalbin arzuları içten, nefsin arzuları dıştan gelir. Abdulkadir Geylani (K.S.)
- Zalime uzun ömürle dua eden, yeryüzünde Allah’a isyan edilmesini seven kimsedir. Hasan–ı Basri
- Ölümü bir tabağa koyup çarşıda satsalardı, âhiret ehli, başka bir şeye bakmayıp onu satın alırlardı. Yahya bin Muâz-ı Râzî (ks)
- Güzel ahlak; bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür. Hasan-ı Basri
- Akıl, gurbette yakın bulmaktır; ahmaklık vatanda gurbete düşmektir. Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras, ilim gibi şeref olmaz. Hz.Ali (r.a.)
- Sabi iken ölüpte cennete gitmeyi değil, Allah ‘a hakkı ile ibadet edip derece kazanmayı tercih ederdim. Hz.Ali (r.a.)
- Dünyanın geçici lezzetlerine aldanmamalıdır. Ölümü hatırlamalı, ahiretin dehşet ve şiddetini göz önüne getirmelidir. Kısacası yüzümüzü dünyadan ahirete çevirmelidir. Dünya işleri ile zaruret miktarı uğraşmalı, başka zamanlarda, hep ahireti kazandıracak işleri yapmalıdır. Sözün özü, gönül ’tan gayrisine tutulmaktan kurtulmalı, beden ve a’zaları da, ahkâm-ı islamiyyeye uymakla süslemelidir. İş budur bundan başkası hiçtir. İmamı Rabbani (k.s.)
- İşiniz baştan sona dürüst gitsin istiyorsanız, isteklerinize değil, din büyüklerine uyun, onlarla istişare edin… Feridüddin-i Attar K.S.
- Vera ve takvası az olanın hayası az olur; hayası az olanın kalbi ölmüştür. Hz. Ömer (R.A.)
- Ateşi ağzında söndürmek “Keşke böyle olmasaydı, şöyle olsaydı” demekten ehvendir. İbn-i Mesud R.A.
- Nasihat veren insanın darbesi, içinde düşmanlık besleyen kimsenin selamından hayırlıdır. Hz Osman
- Âzâları içinde yalnız dili ile şükreden kimsenin şükrü az olur. Çünkü gözün şükrü, bir hayır gördüğü zaman onu almak, eğer şer görürse onu örtmektir. Kulağın şükrü, bir hayır işittiği zaman onu ezberlemek, şer işitirse onu unutmaktır. Ellerin şükrü, onlarla hak olandan başkasını tutmamaktır. Mîdenin şükrü, ilim ve hilm ile dolu olmak; ayakların şükrü de, iyilikten başkasına gitmemektir. Kim böyle yaparsa hakîkaten şükredenlerden olur. Bişr-i Hâfî hazretleri
- Cenneti özleyen, iyiliklere koşar. Hz.Ali (r.a.)
- Kabir, pişmanlıkların denizidir. Hz.Ömer
- Nefsini kusurlu görmeden, istikamet ele geçmez. (doğruluk elde edilmez.) S. Sevrî Hz.
- Bedende baş ne ise, imanda da sabır aynıdır. Başsız beden olmayacağı gibi, sabırsız da iman olmaz. Hz.Ali (r.a.)
- Fecir vaktinde, gün derki: Ey ademoğlu ! Ben yeni bir mahlukum. Ameline de şahidim. Beni değerlendir. Çünkü ben geçtim mi kıyamet gününe kadar dönmem. Hasan-ı Basri Hazretleri
- Allah’ın en çok hoşlandığı kişilerden biri de bir ihtiyara öğütte bulunan genç ile bir gence nasihatte bulunan yaşlı kişidir. Bu sayede genç tevbekâr Allah’ın dostu olabilmektedir. Enes b. Mâlik
Bir yanıt yazın