Bir sükût etsem…!
Sükûtum içime aksa durmadan bir şelale gibi.
Günlerce içime aksa sükûtumun göz yaşları,
Tıpkı bilalin göz yaşlarının toprağa akması gibi.
Sensizliğim bir çığlık olsa içimden bağıra bağıra,
Suskunluğum yansa bir saman alevi gibi.
Sönse artık güneşim yıldızlar dökülse tek tek yüreğime,
Ve her yer karanlık olsa, sessizliğim karanlıkta kalsa.
Suskunluğumu elime alsam avuçlarımla rabbime sunsam.
Sussam, sussam ve ağlasam aşk diye,
Lâl olan dilim’de sessiz çığlıkları mı anlatsa,
Kararan gecenin sahibine.
Yusuf gibi, adem gibi ağlasam yanlız kalan suskunluğuma,
Yansam, yansam ve gönlümdeki gizlediğimi rabbime sunsam,
Küllenen sükûtumu.
Ah bir sussam yunus gibi,
Bir balığın karnındaki üzüntümü sessizliğimi tövbe İle silsem…..
Rabbime yalvarsam nefsime zulmeden yüreğim İçin, af et desem.
Derdimi niğmet bilip şükretsem rabbimin İmtahanıdır diye.
Dert bildiğimi söylesem, derman da sende desem allaha,
İnlesem, ağlasam, sızlasam yanan kalbime bir ah dokunsa,
Sabret dese bir ayet, okunsa yanan kalbime,
Secde et ve bağlansa ellerim göğsümün üzerinde bir tekbirle;
Allahuekber.
Sonra bir secde miktarı aşk değse sol yanıma.
Dursa zaman, dursa dünya, sussa kainat,
Bu sayılı nefes, bu sayılı ses kesilse subhane rabbi el ala’dan sonra.
Selalar okunsa İsmimin suskunluğuna.
Saf tutsa arkamda hüzünlerim,
İyi bilirdik deseler, aşkla yanan solmuş bedenime.
Yine sussam bir aşk miktarı, huzura varınca konuşsam artık.
Sussam…!
Sustuğum ateşte bir ayet İnse yanan yüreğime semadan.
İnşirah verse yanan kalbime.
Üzülme kulum üzülme ben ne güzel vekilim seninleyim dese.
Ben sana yeterim kulum diye seslense.
Ve öyle bir teslim olsam rabbime söz geçirebilsem nefsime,
ve sussam sonsuzluğa kadar rabbe teslim olsam.
Mahşere bıraksak bütün hesapları.
Yüce sevgiliye teslim etsek sessizliğimizi.
Aşk dudağımın kenarında cennete kaldı,
Yinede güzeldi seni susmak.
Aşkın son fatihası dökülsün dudaklarından ahiretime bedel olsun.
Gel ey aşk…
Yüreğin ateşine değil, ateşin yüreğine suskunluğumuzla yürüyelim.
Aşk İflah olmaz artık, bu kıyamet ki sükut bizde susalımmı,
Korktuğumuzdan değil aşka olan edebimizden.
Varmıdır böyle aşk, yürekten kelama döktüren rabbim.
Niyetimizdeki suskunluğumuzu duâ say,
Ruhumuza değmeyecek olanı kalbimize dokundurma,
Yazık oldu bu meftaya,
Namazını bile kılmaya yürek kıraate güç yetiremedi.
Bir yudum aşka atın beni,
Yok olayımda sevgiliye yol olayım.
Beni aşkın İbadet olduğu yere götürün
Yusufun kuyusuna,
Zifiri karanlığa götürün,
Soğuk duvarlar şahidim olsun..
Ergün küçüktopcu
Bir yanıt yazın